ahmetbeyler
New member
Yaklaşık 2 yıldır ömrümüzde bulunan ve ne yazık ki milyonlarca can kaybına sebep olan COVID-19, yeni varyantlarıyla bir arada tehlikeli ve huzursuz edici seyahatine devam ediyor. Mutasyona uğradığı için alınan önlemlerin ve üretilen aşıların da tesirini azaltan virüse karşı başta bilimsel çalışmalar olmak üzere birfazlaca alanda çaba ediliyor.
COVID-19 virüsünü engelleyebilmek için dünyanın dört bir tarafında bilimsel araştırmalar ışığında birfazlaca değerli çalışma yapılıyor. Son olarak bir küme araştırmacı, ‘ölümcül havuç’ ismi verilen zehirli bir bitkiden elde edilen ve Thapsigargin (TG) olarak bilinen antiviral casusun, COVID-19 varyantlarının aktivitesini bloke ettiğini ve engellediğini keşfetti.
Varyantlara karşı son derece tesirli
Virulence mecmuasında yayınlanan araştırmaya bakılırsa Thapsigargin (TG), konakçı hücrelerdeki virüslerin artmasını engelleyerek bağışıklığı tetikliyor. Bu antiviral casusun Delta varyantı dahil birfazlaca COVID-19 varyantına karşı tesirli olduğu ve engellediği düşünülüyor. Araştırma daha evvel yapıldığı için, Güney Afrika’da ortaya çıkan Omicron isimli varyanta karşı tesirli olup olmadığı ise bilinmiyor.
Thapsigargin (TG) isimi antiviral casusun kimi influenza virüsünün aktivitesini engellediği daha evvel keşfedilmişti. Pandemi sırasında ortaya çıkan COVID-19 varyantlarına yönelik de tesirli olup olmayacağı konusunu araştıran bilim insanları, varyantlar üzerinde yaptıkları incelemeler ve testler kararında olumlu sonuçlar aldı. Araştırmacılar hususa ait yaptıkları açıklamada, “En üretken enfeksiyon kümesi olan (Alpha-Delta) ko-enfeksiyonunda, TG ile hazırlanmış hücrelerden elde edilen birleşik viral RNA, bir denetim unsuru ile tedavi edilen hücrelere kıyasla %99,6 oranında düştü. Ayrıyeten, TG’nin faal enfeksiyon sırasında üç varyantın replikasyonunu inhibe etmede tesirli olduğunu gösterdik” kelamlarına yer verdiler.
Çalışma takımında yer alan Profesör Kin Chow Chang ise, “Yeni çalışmamız bize Delta varyantının baskınlığı hakkında daha fazla bilgi verdi. Bu varyantın açıkça en bulaşıcı olduğunu ve koenfeksiyonlarda öbür varyantların üretimini teşvik ettiğini görmüş olsak da TG’nin hepsine karşı tıpkı derecede tesirli olduğunu görmekten memnuniyet duyuyoruz” dedi. Elde edilen sonuçlar her ne kadar umut verici olsa da araştırmacılar insanları bu bitkileri kullanmamaları gerektiği konusunda uyardı.
COVID-19 virüsünü engelleyebilmek için dünyanın dört bir tarafında bilimsel araştırmalar ışığında birfazlaca değerli çalışma yapılıyor. Son olarak bir küme araştırmacı, ‘ölümcül havuç’ ismi verilen zehirli bir bitkiden elde edilen ve Thapsigargin (TG) olarak bilinen antiviral casusun, COVID-19 varyantlarının aktivitesini bloke ettiğini ve engellediğini keşfetti.
Varyantlara karşı son derece tesirli
Virulence mecmuasında yayınlanan araştırmaya bakılırsa Thapsigargin (TG), konakçı hücrelerdeki virüslerin artmasını engelleyerek bağışıklığı tetikliyor. Bu antiviral casusun Delta varyantı dahil birfazlaca COVID-19 varyantına karşı tesirli olduğu ve engellediği düşünülüyor. Araştırma daha evvel yapıldığı için, Güney Afrika’da ortaya çıkan Omicron isimli varyanta karşı tesirli olup olmadığı ise bilinmiyor.
Thapsigargin (TG) isimi antiviral casusun kimi influenza virüsünün aktivitesini engellediği daha evvel keşfedilmişti. Pandemi sırasında ortaya çıkan COVID-19 varyantlarına yönelik de tesirli olup olmayacağı konusunu araştıran bilim insanları, varyantlar üzerinde yaptıkları incelemeler ve testler kararında olumlu sonuçlar aldı. Araştırmacılar hususa ait yaptıkları açıklamada, “En üretken enfeksiyon kümesi olan (Alpha-Delta) ko-enfeksiyonunda, TG ile hazırlanmış hücrelerden elde edilen birleşik viral RNA, bir denetim unsuru ile tedavi edilen hücrelere kıyasla %99,6 oranında düştü. Ayrıyeten, TG’nin faal enfeksiyon sırasında üç varyantın replikasyonunu inhibe etmede tesirli olduğunu gösterdik” kelamlarına yer verdiler.
Çalışma takımında yer alan Profesör Kin Chow Chang ise, “Yeni çalışmamız bize Delta varyantının baskınlığı hakkında daha fazla bilgi verdi. Bu varyantın açıkça en bulaşıcı olduğunu ve koenfeksiyonlarda öbür varyantların üretimini teşvik ettiğini görmüş olsak da TG’nin hepsine karşı tıpkı derecede tesirli olduğunu görmekten memnuniyet duyuyoruz” dedi. Elde edilen sonuçlar her ne kadar umut verici olsa da araştırmacılar insanları bu bitkileri kullanmamaları gerektiği konusunda uyardı.