ahmetbeyler
New member
Yaşlı insanların kulakları ve burunları olağandan biraz daha büyüktür. Bilhassa onların gençlik senelerındaki fotoğraflarına baktığınızda bu durumu daha net bir biçimde görmek mümkündür.
Kulakların ve burnun daima büyüyen organlar olduğu için bu durumun ortaya çıktığı sanılsa da aslında sebebi daha farklıdır.
Kulaklarımız ve burnumuz yaygın efsanenin tersine tırnaklarımız üzere daima büyüyen organlar değildir.
“Büyümek” yerine “hacim olarak genişlemek” daha yanlışsız bir tabir olacaktır. Bedenimizde üç çeşit kıkırdak bulunur: saydam, elastik ve fibrokartilaj. Kulaklarımızda ve burnumuzda bulunan kıkırdak çeşidi elastiktir, kolajen ve elastin isimli dokulardan oluşur.
Yaşlandıkça bu elastik dokulardaki lifler parçalanır ve yavaş yavaş sarkmaya başlar.
Yerçekimi burada belirleyici faktördür. yıllar geçtikçe parçalanan dokular yerçekimine direnemeyerek sarkar ve eski hallerine göre daha büyük görünmeye başlarlar. Uzayan bu organların bir bebeğin büyümesi üzere büyüdükleri sanılır, halbuki durum yerçekiminin niye olduğu sarkmadan ibarettir. Bu da kulaklarımızın yılda ortalama 0.51 mm büyümesine yol açar.
Yanaklarımız, dudaklarımız yıllar ortasında hacim kaybettikleri için kulaklar ve burun bunun da tesiriyle daha büyük görünür. Ayrıyeten yaşlandıkça kas kaybı, kemik erimesi, uzunluk kısalması üzere çeşitli faktörlerin de bu durumun üzerinde tesiri vardır.
Kulakların ve burnun daima büyüyen organlar olduğu için bu durumun ortaya çıktığı sanılsa da aslında sebebi daha farklıdır.
Kulaklarımız ve burnumuz yaygın efsanenin tersine tırnaklarımız üzere daima büyüyen organlar değildir.
“Büyümek” yerine “hacim olarak genişlemek” daha yanlışsız bir tabir olacaktır. Bedenimizde üç çeşit kıkırdak bulunur: saydam, elastik ve fibrokartilaj. Kulaklarımızda ve burnumuzda bulunan kıkırdak çeşidi elastiktir, kolajen ve elastin isimli dokulardan oluşur.
Yaşlandıkça bu elastik dokulardaki lifler parçalanır ve yavaş yavaş sarkmaya başlar.
Yerçekimi burada belirleyici faktördür. yıllar geçtikçe parçalanan dokular yerçekimine direnemeyerek sarkar ve eski hallerine göre daha büyük görünmeye başlarlar. Uzayan bu organların bir bebeğin büyümesi üzere büyüdükleri sanılır, halbuki durum yerçekiminin niye olduğu sarkmadan ibarettir. Bu da kulaklarımızın yılda ortalama 0.51 mm büyümesine yol açar.
Yanaklarımız, dudaklarımız yıllar ortasında hacim kaybettikleri için kulaklar ve burun bunun da tesiriyle daha büyük görünür. Ayrıyeten yaşlandıkça kas kaybı, kemik erimesi, uzunluk kısalması üzere çeşitli faktörlerin de bu durumun üzerinde tesiri vardır.