ahmetbeyler
New member
Asya’daki uzun aralıklı uçuşlarda üzerinden uçulmayan Tibet Özerk Bölgesi, Çin’e bağlı seyrek nüfuslu ve dağlık bir alandır. “Dünya’nın Çatısı” olarak bilinenn bu bölgenin üzerinden uçulmamasının bir fazlaca teknik sebebi bulunuyor.
Havacılık dalında rota planlaması ve operasyonel değişiklikler yapmak karmaşık ve farklı bir müddetçtir. İnce işçiliğin yapıldığı bu alanda epeyce sayıda faktör tahlil ediliyor; tehlike yaratabilecek, gereksiz vakit ve para kaybına niye olabilecek ihtimallerden olabildiğince kaçınılıyor. Bu bölgenin üzerinden uçulmamasının sebebi işte bu tahlillerin bir kararı.
Uçakların bölgeden uzak durmasının en kıymetli sebebi arazinin engebeli olması ve ortalama yüksekliğinin epey fazla olmasıdr.
Bölgedeki alçak alanlar bile 3.000 metre yüksekliğindedir, ortalama yükseklik ise yaklaşık 4.500 metredir. Uçaklar şüphesiz hayli daha yükseğe çıkabilir lakin kabin basıncının düştüğü acil durumlarda, prosedür gereği uçağın bir havaalanına yönlendirilmedilk evvel 3.000 metrelik irtifaya inmesi gerekir.
Uçakta yolculara verilen oksijen, gerekli irtifaya inilemediği takdirde o yükseklikte yalnızca 20 dakika yetebilir. Bölgede acil iniş yapılabilecek uygun bir alan neredeyse yoktur. Var olan iki havalimanı hem fazlaca uzaktadır birebir vakitte bu havalimanlarına yalnızca birkaç pilotun inebilme deneyimi bulunmaktadır.
Yüksek dağlık bölgelerde türbülans riski artar. Tibet Platosu ve etrafındaki türbülansların şiddeti epey daha fazladır.
Türbülansa hava akımlarının dalgalar halinde ve farklı süratlerde yukarı-aşağı hareket etmesi yol açar. Rastgele bir rotada da türbülans yaşanabilir ancak bu bölgedekilerin şiddeti yolcuları pek rahatsız edecektir ve acil bir durumu daha da tehlikeli hale getirebilir.
Jet yakıtının donma riski de bulunuyor.
Standart Jet A1 yakıtının donma noktası -47 santigrat derecedir. Bölgede her vakit bu kadar düşük sıcaklıklar olmuyor ama aslına bakarsan soğuk olan dağların üstündeki irtifada uzun müddet seyretmek yakıtın donma riskini artıracaktır.
Bunun yanı sıra bölgede uçaklardaki radar sistemini destekleyecek radar sistemi bulunmuyor. Tüm bölge Çin nüfusunun sırf %0.2’sini oluşturuyor, nüfusu hayli seyrek olduğu için bölgede radar sistemi konusunda ehil insan bulunmuyor, muhtemelen kimse de Çin’den gelip burada çalışmayı tercih etmiyordur.
Ayrıyeten Tibet’in yakınlarında Hindistan’ın askerî üsleri de bulunuyor. Askerî üslerin üzerinden ticari uçuşların geçişi yasak olduğu için bu durumun da tesiri bulunuyor.
Mümkün bir kaza daha sonrasında enkaza ulaşmak şiddetli olacaktır.
Kazadan kurtulanlar olsa dahi onlara acil yardım ulaştırmak günler alabilir. Kazazedelerin bölgedeki kuvvetli koşullardan dolayı hayatta kalma ihtimali de düşecektir. Ayrıyeten kara kutu yüzlerce metre uzağa savrulabilir, uçurumlardan düşebilir yahut çığın altında kalabilir. Bu yüzden kazanın niçinleri, bilgileri anlaşılamayacaktır.
Kaynaklar: Interesting Engineering, Simple Flying
Havacılık dalında rota planlaması ve operasyonel değişiklikler yapmak karmaşık ve farklı bir müddetçtir. İnce işçiliğin yapıldığı bu alanda epeyce sayıda faktör tahlil ediliyor; tehlike yaratabilecek, gereksiz vakit ve para kaybına niye olabilecek ihtimallerden olabildiğince kaçınılıyor. Bu bölgenin üzerinden uçulmamasının sebebi işte bu tahlillerin bir kararı.
Uçakların bölgeden uzak durmasının en kıymetli sebebi arazinin engebeli olması ve ortalama yüksekliğinin epey fazla olmasıdr.
Bölgedeki alçak alanlar bile 3.000 metre yüksekliğindedir, ortalama yükseklik ise yaklaşık 4.500 metredir. Uçaklar şüphesiz hayli daha yükseğe çıkabilir lakin kabin basıncının düştüğü acil durumlarda, prosedür gereği uçağın bir havaalanına yönlendirilmedilk evvel 3.000 metrelik irtifaya inmesi gerekir.
Uçakta yolculara verilen oksijen, gerekli irtifaya inilemediği takdirde o yükseklikte yalnızca 20 dakika yetebilir. Bölgede acil iniş yapılabilecek uygun bir alan neredeyse yoktur. Var olan iki havalimanı hem fazlaca uzaktadır birebir vakitte bu havalimanlarına yalnızca birkaç pilotun inebilme deneyimi bulunmaktadır.
Yüksek dağlık bölgelerde türbülans riski artar. Tibet Platosu ve etrafındaki türbülansların şiddeti epey daha fazladır.
Türbülansa hava akımlarının dalgalar halinde ve farklı süratlerde yukarı-aşağı hareket etmesi yol açar. Rastgele bir rotada da türbülans yaşanabilir ancak bu bölgedekilerin şiddeti yolcuları pek rahatsız edecektir ve acil bir durumu daha da tehlikeli hale getirebilir.
Jet yakıtının donma riski de bulunuyor.
Standart Jet A1 yakıtının donma noktası -47 santigrat derecedir. Bölgede her vakit bu kadar düşük sıcaklıklar olmuyor ama aslına bakarsan soğuk olan dağların üstündeki irtifada uzun müddet seyretmek yakıtın donma riskini artıracaktır.
Bunun yanı sıra bölgede uçaklardaki radar sistemini destekleyecek radar sistemi bulunmuyor. Tüm bölge Çin nüfusunun sırf %0.2’sini oluşturuyor, nüfusu hayli seyrek olduğu için bölgede radar sistemi konusunda ehil insan bulunmuyor, muhtemelen kimse de Çin’den gelip burada çalışmayı tercih etmiyordur.
Ayrıyeten Tibet’in yakınlarında Hindistan’ın askerî üsleri de bulunuyor. Askerî üslerin üzerinden ticari uçuşların geçişi yasak olduğu için bu durumun da tesiri bulunuyor.
Mümkün bir kaza daha sonrasında enkaza ulaşmak şiddetli olacaktır.
Kazadan kurtulanlar olsa dahi onlara acil yardım ulaştırmak günler alabilir. Kazazedelerin bölgedeki kuvvetli koşullardan dolayı hayatta kalma ihtimali de düşecektir. Ayrıyeten kara kutu yüzlerce metre uzağa savrulabilir, uçurumlardan düşebilir yahut çığın altında kalabilir. Bu yüzden kazanın niçinleri, bilgileri anlaşılamayacaktır.
Kaynaklar: Interesting Engineering, Simple Flying