ahmetbeyler
New member
5 duyu organının tahminen de en mühimlerinden biri olan gözlerimiz, sandığımızdan daha fazla fonksiyona sahip. British Journal of Ophthalmology isimli mecmuada yayınlanan bir bilimsel çalışma ile gözlerin insanın biyolojik yaşını, ötürüsıyla da genel sıhhat durumunu direkt tespit edebildiği ortaya kondu.
Araştırmayı yürüten bilim insanları, retinalarda bulunan 2 unsur incelenerek insanın süratli yaşlanıp yaşlanmadığını ve onların biyolojik yaşlarını hesaplayabiliyor. Gelin olayın derinlerine birlikte inelim.
Retina yaşlıysa hastalıktan mevt oranı artıyor
Yayınlanan çalışmada geliştirilen bir makine tahsili modeli ile retinalar üzerinden biyolojik yaş hesaplama formülü geliştirildi ve algoritma o kadar az kusur hissesine sahipti ki Birleşik Krallık’taki 47 bin orta yaşlı insanın biyolojik yaşları kestirim edilebildi. Bu 47.000 beşerden 1.871’i ise şu anda hayatını kaybetmiş durumda ve ölümlerin yüklü olarak retinası ‘daha yaşlı’ olan gruğtan olduğu söz edildi.
Şayet algoritma bir insanın retinasının asıl yaşından 1 yaş daha yaşlı olduğunu saptarsa o insanın gelecek 11 yıl içerisinde rastgele bir hastalık üzere sebepten ölme mümkünlüğünü %2 artıyor. bununla birlikte da kardiyovasküler hastalık yahut kanser haricindeki bir niçinle vefat riski de %3 artıyor.
Retina, yaşlanma tesirlerine karşı çok hassas
Bu epey büyük bir araştırma fakat hâlâ bulgular yalnızca gözlemsel. Bilim insanları retinayla hayat uzunluğu içindeki biyolojik ilişkiyi tam olarak tanımlayamıyor. Olay şu biçimde işliyor: Retina, yaşlanmanın getirdiği ziyanlara karşı fazlaca hassas. Bu sebeple retinadaki kan hücreleri ve hudutlar yardımıyla bireyin beyin ve damar sıhhati hakkında bilgi sağlanıyor.
Geçmişte göz üzerinde yapılan çalışmalar yardımıyla bilim insanları bir daha kardiyovasküler hastalıklar, böbrek rahatsızlıkları ve yaşlanmanın çeşitli belirtilerini iddia edebilmeyi başarmıştı. Lakin bu çalışma, retina ile yaşlanma faktörünü bağlayan birinci çalışma olma niteliğini taşıyor.
Retina 5 dakikadan kısa bir müddetde taranabiliyor ve şayet bilim insanları bu doku katmanının bedenin geri kalanıyla nasıl kontaklı olduğu hakkında daha fazla şey öğrenebilirse, tabiplerin ellerinde yeni ve kusursuz bir gelişme olabilir.
Araştırmayı yürüten bilim insanları, retinalarda bulunan 2 unsur incelenerek insanın süratli yaşlanıp yaşlanmadığını ve onların biyolojik yaşlarını hesaplayabiliyor. Gelin olayın derinlerine birlikte inelim.
Retina yaşlıysa hastalıktan mevt oranı artıyor
Yayınlanan çalışmada geliştirilen bir makine tahsili modeli ile retinalar üzerinden biyolojik yaş hesaplama formülü geliştirildi ve algoritma o kadar az kusur hissesine sahipti ki Birleşik Krallık’taki 47 bin orta yaşlı insanın biyolojik yaşları kestirim edilebildi. Bu 47.000 beşerden 1.871’i ise şu anda hayatını kaybetmiş durumda ve ölümlerin yüklü olarak retinası ‘daha yaşlı’ olan gruğtan olduğu söz edildi.
Şayet algoritma bir insanın retinasının asıl yaşından 1 yaş daha yaşlı olduğunu saptarsa o insanın gelecek 11 yıl içerisinde rastgele bir hastalık üzere sebepten ölme mümkünlüğünü %2 artıyor. bununla birlikte da kardiyovasküler hastalık yahut kanser haricindeki bir niçinle vefat riski de %3 artıyor.
Retina, yaşlanma tesirlerine karşı çok hassas
Bu epey büyük bir araştırma fakat hâlâ bulgular yalnızca gözlemsel. Bilim insanları retinayla hayat uzunluğu içindeki biyolojik ilişkiyi tam olarak tanımlayamıyor. Olay şu biçimde işliyor: Retina, yaşlanmanın getirdiği ziyanlara karşı fazlaca hassas. Bu sebeple retinadaki kan hücreleri ve hudutlar yardımıyla bireyin beyin ve damar sıhhati hakkında bilgi sağlanıyor.
Geçmişte göz üzerinde yapılan çalışmalar yardımıyla bilim insanları bir daha kardiyovasküler hastalıklar, böbrek rahatsızlıkları ve yaşlanmanın çeşitli belirtilerini iddia edebilmeyi başarmıştı. Lakin bu çalışma, retina ile yaşlanma faktörünü bağlayan birinci çalışma olma niteliğini taşıyor.
Retina 5 dakikadan kısa bir müddetde taranabiliyor ve şayet bilim insanları bu doku katmanının bedenin geri kalanıyla nasıl kontaklı olduğu hakkında daha fazla şey öğrenebilirse, tabiplerin ellerinde yeni ve kusursuz bir gelişme olabilir.