ahmetbeyler
New member
Fotoğraf çekmenin günlük bir ihtiyacımız haline geldiği şu günlerde “Ne kadar yapmacık gülmüşüm!” diye elediğimiz fotoğrafları mercek altına alıyoruz.
Hatıra olsun diye çekilmiş fotoğraflar, ölümsüzleştirilmek istenen özel anlar ya da arkadaşlarımızla birlikte olduğumuz toplu kareler… Fotoğraflarda doğal bir biçimde gülümsemenin niye sıkıntı olduğunu ve bunun altında yatan gerçekleri gelin birlikte inceleyelim.
Doğal gülümsemelerimize ismini veren o ünlü bilim insanı kim?
Elektrofizyoloji alanında kıymetli çalışmalara imza atmış, sahte gülümseme ve gerçek gülümseme hakkında biroldukça deney gerçekleştirmiş olan Fransız nörolog Guillaume Duchenne’nin çalışmalarını yaptığı senelera yani 1860’lara ışınlanalım.
Duchenne, İnsan Yüz Tabirinin Düzeneği isimli çalışmasında tam da muhtaçlığımız olan noktayı yaniduyguların yüz sözleriyle temasını irdelemiştir. Ünlü bilim insanı bu alanda o kadar değerli çalışmalara imza atmış ki sevinçten kaynaklanan gerçek yani doğal gülümsemeye “Duchenne Gülümsemesi” şeklinde isim verilmiş.
Fotoğraftaki gülüşün içten mi yoksa uydurma mi olduğunu nasıl anlayabiliriz?
Kendiliğinden yani doğal bir biçimde gerçekleşen gülümsemelerde kenarları üst gerçek kıvrılan dudak kenarlarımızın yanı sıra kendini ele veren asıl nokta; kırışan kaz ayaklarımızdır. Yani aslında ağız hareketi gerçek bir gülümseme için kâfi değil!
Gülümserken yüzümüzde hangi kaslar nazaranv alıyor?
Gülümseme denilince evvela hepimizin aklına gerilmiş yay halini almış ağız hareketi geliyor. Hatta şu an bu hangi kaslar olduğunu keşfetmeye çalışırken gülümsüyorsunuz tahminen ve dudak kenarlarımız zigomatik majör kaslar yardımıyla üst yanlışsız kıvrılıyor. Lakin şüphesiz bu kadar sıradan değil!
Gülerken kısılan gözler elbette tesadüf değil, bunu gerçekleştiren orbicularis oculi isimli kaslarımız. Gözlerin küçülmesine sebep olan bu kaslar dolaylı bir biçimde kaz ayaklarımızı da gülerken belirginleştiriyor.
Beyin yapay gülümsemeyi anlayabiliyor!
Fizyolojik işaretler, kullanılan biroldukca kas olağan olarak yapay gülüşlerimize eşlik edemiyor. Doğal gülümsemede resen gelişen süreç, zorlama bir biçimde yapıldığında eksik kalıyor ve beyin yüz sözlerinin altında yer alan hisleri hissetmede fevkalade yeteneklere sahip. Yani onu kandırmak hiç de kolay değil!
Duchenne, göz ve yanak kaslarımızın bir arada çalışmadığı gülümsemelerin geçersiz olduğunu vurguluyor. Tıpkı vesikalık fotoğraflarımızda kendimizi gülümsemeye zorladığımızda sıklıkla ortaya çıkan yapmacık gülüşlerimiz üzere.
Yapay gülümsemeler ile havayolları hostesleri içinde enteresan bir ilişki bulunuyor.
Doğal ve içten gülümsemelerin Duchenne Gülümsemesi olduğundan bahsetmiştik, pekala ya tam karşıtı geçersiz gülümsemelerin bir ismi var mı? Evet, geçersiz gülümsemeler ise “Pan Amerikan Gülümsemesi” diye isimlendiriliyor.
Pan Amerikan Havayolları’nın hosteslerinin yüzlerine yerleşmiş bu yapay gülümseme ile yolcuları karşılamaları ve ağırlamaları kararı bu biçimde bir tabiri doğmuştur. beraberinde botoks süreçlerinin son periyotlarda artmasıyla bir arada daha az his ve tabir gizli olan bu gülümsemeler “Botoks Gülümsemesi” formunda de isimlendiriliyor.
Yüz sözleri ve kullanılan kaslar açısından aslında birbirinden farklı durumlar olan gerçek ve düzmece gülümsemede beyinde neler oluyor?
Yapılan araştırmalar kararında olağan yani doğal akışında gerçekleşen gülüşlerde beynin sol kısmının aktivitesinin yapay gülümsemelere kıyasla daha fazla olduğu görülmüştür. Sol tarafın daha aktif olması spontane gülüşlerin olumlu hislerin işlendiği kısmı harekete geçirdiği lakin zoraki gülümsemelerde bunun yaşanmadığı ortaya çıkmıştır.
Gerçek gülümseme taklit edilebilir mi?
Bu soruya cevabınız muhtemelen hayır olacaktır. Şaşırmaya hazır olun! Duchenne Gülümsemesi denilen doğal gülümseme, yüz kaslarını aktif bir biçimde kullanmayı öğrenen ve bu iş için önemli efor sarf edenler tarafınca taklit edilebiliyor.
2013’te gerçekleştirilen bir deneyde iştirakçilerden makul senaryoları kameraların önünde canlandırılması istenmiş ve %71 üzere önemli bir oranda katılımcının gerçek gülümsemeyi taklit edebildiği kararına ulaşılmıştı.
Bu kadar teorik bilgi yeterliyse gelin öğrendiklerimizi daima birlikte test edelim. Aşağıdaki gülümsemelerin hangilerinin doğal hangilerinin uydurma olduğunu iddia edebilir misin?
CEVAP
CEVAP
CEVAP
CEVAP
CEVAP
CEVAP
CEVAP
Artık fotoğraf çektirirken ne yapmamız gerektiğini biliyor, toplumsal medyada gördüğümüz gülüşlerin hangilerinin uydurma olduğunu ayırt edebiliyoruz. Bu arada kendinizi test ettiğiniz küçük testteki skorunuzu yorumlarda bizlerle paylaşabilirsiniz!
Hatıra olsun diye çekilmiş fotoğraflar, ölümsüzleştirilmek istenen özel anlar ya da arkadaşlarımızla birlikte olduğumuz toplu kareler… Fotoğraflarda doğal bir biçimde gülümsemenin niye sıkıntı olduğunu ve bunun altında yatan gerçekleri gelin birlikte inceleyelim.
Doğal gülümsemelerimize ismini veren o ünlü bilim insanı kim?
Elektrofizyoloji alanında kıymetli çalışmalara imza atmış, sahte gülümseme ve gerçek gülümseme hakkında biroldukça deney gerçekleştirmiş olan Fransız nörolog Guillaume Duchenne’nin çalışmalarını yaptığı senelera yani 1860’lara ışınlanalım.
Duchenne, İnsan Yüz Tabirinin Düzeneği isimli çalışmasında tam da muhtaçlığımız olan noktayı yaniduyguların yüz sözleriyle temasını irdelemiştir. Ünlü bilim insanı bu alanda o kadar değerli çalışmalara imza atmış ki sevinçten kaynaklanan gerçek yani doğal gülümsemeye “Duchenne Gülümsemesi” şeklinde isim verilmiş.
Fotoğraftaki gülüşün içten mi yoksa uydurma mi olduğunu nasıl anlayabiliriz?
Kendiliğinden yani doğal bir biçimde gerçekleşen gülümsemelerde kenarları üst gerçek kıvrılan dudak kenarlarımızın yanı sıra kendini ele veren asıl nokta; kırışan kaz ayaklarımızdır. Yani aslında ağız hareketi gerçek bir gülümseme için kâfi değil!
Gülümserken yüzümüzde hangi kaslar nazaranv alıyor?
Gülümseme denilince evvela hepimizin aklına gerilmiş yay halini almış ağız hareketi geliyor. Hatta şu an bu hangi kaslar olduğunu keşfetmeye çalışırken gülümsüyorsunuz tahminen ve dudak kenarlarımız zigomatik majör kaslar yardımıyla üst yanlışsız kıvrılıyor. Lakin şüphesiz bu kadar sıradan değil!
Gülerken kısılan gözler elbette tesadüf değil, bunu gerçekleştiren orbicularis oculi isimli kaslarımız. Gözlerin küçülmesine sebep olan bu kaslar dolaylı bir biçimde kaz ayaklarımızı da gülerken belirginleştiriyor.
Beyin yapay gülümsemeyi anlayabiliyor!
Fizyolojik işaretler, kullanılan biroldukca kas olağan olarak yapay gülüşlerimize eşlik edemiyor. Doğal gülümsemede resen gelişen süreç, zorlama bir biçimde yapıldığında eksik kalıyor ve beyin yüz sözlerinin altında yer alan hisleri hissetmede fevkalade yeteneklere sahip. Yani onu kandırmak hiç de kolay değil!
Duchenne, göz ve yanak kaslarımızın bir arada çalışmadığı gülümsemelerin geçersiz olduğunu vurguluyor. Tıpkı vesikalık fotoğraflarımızda kendimizi gülümsemeye zorladığımızda sıklıkla ortaya çıkan yapmacık gülüşlerimiz üzere.
Yapay gülümsemeler ile havayolları hostesleri içinde enteresan bir ilişki bulunuyor.
Doğal ve içten gülümsemelerin Duchenne Gülümsemesi olduğundan bahsetmiştik, pekala ya tam karşıtı geçersiz gülümsemelerin bir ismi var mı? Evet, geçersiz gülümsemeler ise “Pan Amerikan Gülümsemesi” diye isimlendiriliyor.
Pan Amerikan Havayolları’nın hosteslerinin yüzlerine yerleşmiş bu yapay gülümseme ile yolcuları karşılamaları ve ağırlamaları kararı bu biçimde bir tabiri doğmuştur. beraberinde botoks süreçlerinin son periyotlarda artmasıyla bir arada daha az his ve tabir gizli olan bu gülümsemeler “Botoks Gülümsemesi” formunda de isimlendiriliyor.
Yüz sözleri ve kullanılan kaslar açısından aslında birbirinden farklı durumlar olan gerçek ve düzmece gülümsemede beyinde neler oluyor?
Yapılan araştırmalar kararında olağan yani doğal akışında gerçekleşen gülüşlerde beynin sol kısmının aktivitesinin yapay gülümsemelere kıyasla daha fazla olduğu görülmüştür. Sol tarafın daha aktif olması spontane gülüşlerin olumlu hislerin işlendiği kısmı harekete geçirdiği lakin zoraki gülümsemelerde bunun yaşanmadığı ortaya çıkmıştır.
Gerçek gülümseme taklit edilebilir mi?
Bu soruya cevabınız muhtemelen hayır olacaktır. Şaşırmaya hazır olun! Duchenne Gülümsemesi denilen doğal gülümseme, yüz kaslarını aktif bir biçimde kullanmayı öğrenen ve bu iş için önemli efor sarf edenler tarafınca taklit edilebiliyor.
2013’te gerçekleştirilen bir deneyde iştirakçilerden makul senaryoları kameraların önünde canlandırılması istenmiş ve %71 üzere önemli bir oranda katılımcının gerçek gülümsemeyi taklit edebildiği kararına ulaşılmıştı.
Bu kadar teorik bilgi yeterliyse gelin öğrendiklerimizi daima birlikte test edelim. Aşağıdaki gülümsemelerin hangilerinin doğal hangilerinin uydurma olduğunu iddia edebilir misin?
CEVAP
CEVAP
CEVAP
CEVAP
CEVAP
CEVAP
CEVAP
Artık fotoğraf çektirirken ne yapmamız gerektiğini biliyor, toplumsal medyada gördüğümüz gülüşlerin hangilerinin uydurma olduğunu ayırt edebiliyoruz. Bu arada kendinizi test ettiğiniz küçük testteki skorunuzu yorumlarda bizlerle paylaşabilirsiniz!