ahmetbeyler
New member
Bilhassa de yaz aylarının gelmesiyle bir arada ortaya çıkan sivrisinekler, havaların ısınmasıyla hepimizin kaygılı düşü haline dönüşerek yaz sıcağında gece cam açıp açmamak konusunda iki kere düşünmemize sebep olabilir. Lakin yapılan yeni bir araştırmaya bakılırsa sivrisineklerin ne kadar fazlaca maksadı haline gelip gelmeyeceğiniz sizin elinizde olabilir.
Nature Communications’da yayımlanan yeni bir araştırmaya nazaran sivrisinekler, insan kurbanlarını giydikleri renklere nazaran seçiyor. Bu da demek oluyor ki arı ve böceklerin daha canlı renklerdeki çiçeklere daha fazlaca çekilmesine emsal bir biçimde, bizlerin giydiği birtakım renkteki kıyafetler de sivrisineklerin daha sık maksadı olmamıza niye olabiliyor.
Birtakım renkler, sivrisineklerin daha epey ilgisini çekiyor
Cuma günü yayımlanan araştırmaya nazaran yaz aylarının kabusu sivrisinekler, insan kokusu aldıktan ve etrafı taradıktan daha sonra aşikâr başlı renklere yönelmeye daha yatkınken; birtakım renkleri ise pek tercih etmiyor.
Washington Üniversitesi’nde bir biyolog olan araştırmanın kıdemli müellifi Jeffrey Riffell bu durumu, “Bir kaldırımda olduğunuzu ve turta hamuru ile tarçın kokusun aldığınızı hayal edin. Bu, yakınlarda bir fırın olduğuna dair bir işarettir, “ formunda açıklıyor ve sivrisineklerin de bu duruma benzeri bir biçimde insan kokusu aldıktan daha sonra, kokunun kaynağını aramak için etraftaki görsel ögeleri taramaya başladığını belirtiyor.
Koku ve renkler bir arada çalışıyor
Her nefes alıp verdiğimizde soluduğumuz karbondioksite maruz kalan sivrisineklerin, etraftaki çeşitli renk tonlarına verdiği yansıyı inceleyen araştırma takımı birinci vakit içinderda dang humması, sarı humma, chikungunta ve Zika virüslerini bulaştırmasıyla bilinen dişi Aedes aegypti çeşidini küçük odalara yerleştirdi. Başlangıçta sivrisineklerin hiç bir koku yokken renkli uyarıcılara karşı nasıl reaksiyon verdiğini gözlemleyen takım, bu türlü bir sonuç elde edemeyince bu sefer birebir süreci ortama karbondioksit ekleyerek yenidenladılar.
Karbondioksitin eklenmesinin akabinde ise sivrisineklerin kırmızı, turuncu, siyah ve camgöbeğine çok ilgi gösterdiğini gözlemleyen takım; sivrisineklerin yeşil, mor, mavi ve beyaza ise hiç ilgi göstermediğini gözlemledi. Bunu bir kafese eldivensiz, bir kafese ise yeşil renkte eldivenli bir el koyarak da test eden takım, sivrisineklerin yeşil eldivenli ele hakikaten de hiç yaklaşmadığını gözlemledi.
Sivrisineklerin ilgisini çeken renklerin dalga uzunlukları, insan derisinin yaydığı dalga uzunluklarına benziyor
Gel gelelim ki sivrisineklerin renkleri algılama formu, bizim sandığımızdan biraz farklı olabilir. Tıpkı biz insanların karbondioksiti onların algıladığı biçimde algılayamaması üzere, böceklerin renkleri görme hali de insanlarınkisinden farklı olabilir. Fakat araştırmada elde edilen sonuçlara nazaran, şayet sivrisineklerin maksadı haline gelmek istemiyorsak hepimiz kaçınması gereken renklerin objektif tek bir ortak noktası var: Görünür spektrumda daha uzun dalga uzunlukları.
Bu da bizim için makus haber demek; zira insan derisi, ne renkte olursa olsun, kırmızı ve turuncu tonlarına misal uzun dalga uzunlukları yayar. Yani aslında sivrisineklerin kendisine amaç belirlediği kırmızı renk ve tonları yalnızca giydiğimiz kıyafetlerde değil, bununla birlikte hepimizin derisinde de bulunuyor.
Öte yandan araştırmacılar, dişi sivrisineklerin, genetiklerinde bu biçimde bir özellik olması durumunda karbondioksite karşı ‘renk körü’ olabileceğini belirtiyor. Bu da özetlemek gerekirse demek oluyor ki üzerinizde ne renk kıyafet olursa olsun, bayağı bir sivrisineğin ilgisini çeken uzun dalga uzunluklarını bakılırsameyen mutant bir dişi sivri sinek için ne giydiğiniz pek de bir mana söz etmiyor.
Nature Communications’da yayımlanan yeni bir araştırmaya nazaran sivrisinekler, insan kurbanlarını giydikleri renklere nazaran seçiyor. Bu da demek oluyor ki arı ve böceklerin daha canlı renklerdeki çiçeklere daha fazlaca çekilmesine emsal bir biçimde, bizlerin giydiği birtakım renkteki kıyafetler de sivrisineklerin daha sık maksadı olmamıza niye olabiliyor.
Birtakım renkler, sivrisineklerin daha epey ilgisini çekiyor
Cuma günü yayımlanan araştırmaya nazaran yaz aylarının kabusu sivrisinekler, insan kokusu aldıktan ve etrafı taradıktan daha sonra aşikâr başlı renklere yönelmeye daha yatkınken; birtakım renkleri ise pek tercih etmiyor.
Washington Üniversitesi’nde bir biyolog olan araştırmanın kıdemli müellifi Jeffrey Riffell bu durumu, “Bir kaldırımda olduğunuzu ve turta hamuru ile tarçın kokusun aldığınızı hayal edin. Bu, yakınlarda bir fırın olduğuna dair bir işarettir, “ formunda açıklıyor ve sivrisineklerin de bu duruma benzeri bir biçimde insan kokusu aldıktan daha sonra, kokunun kaynağını aramak için etraftaki görsel ögeleri taramaya başladığını belirtiyor.
Koku ve renkler bir arada çalışıyor
Her nefes alıp verdiğimizde soluduğumuz karbondioksite maruz kalan sivrisineklerin, etraftaki çeşitli renk tonlarına verdiği yansıyı inceleyen araştırma takımı birinci vakit içinderda dang humması, sarı humma, chikungunta ve Zika virüslerini bulaştırmasıyla bilinen dişi Aedes aegypti çeşidini küçük odalara yerleştirdi. Başlangıçta sivrisineklerin hiç bir koku yokken renkli uyarıcılara karşı nasıl reaksiyon verdiğini gözlemleyen takım, bu türlü bir sonuç elde edemeyince bu sefer birebir süreci ortama karbondioksit ekleyerek yenidenladılar.
Karbondioksitin eklenmesinin akabinde ise sivrisineklerin kırmızı, turuncu, siyah ve camgöbeğine çok ilgi gösterdiğini gözlemleyen takım; sivrisineklerin yeşil, mor, mavi ve beyaza ise hiç ilgi göstermediğini gözlemledi. Bunu bir kafese eldivensiz, bir kafese ise yeşil renkte eldivenli bir el koyarak da test eden takım, sivrisineklerin yeşil eldivenli ele hakikaten de hiç yaklaşmadığını gözlemledi.
Sivrisineklerin ilgisini çeken renklerin dalga uzunlukları, insan derisinin yaydığı dalga uzunluklarına benziyor
Gel gelelim ki sivrisineklerin renkleri algılama formu, bizim sandığımızdan biraz farklı olabilir. Tıpkı biz insanların karbondioksiti onların algıladığı biçimde algılayamaması üzere, böceklerin renkleri görme hali de insanlarınkisinden farklı olabilir. Fakat araştırmada elde edilen sonuçlara nazaran, şayet sivrisineklerin maksadı haline gelmek istemiyorsak hepimiz kaçınması gereken renklerin objektif tek bir ortak noktası var: Görünür spektrumda daha uzun dalga uzunlukları.
Bu da bizim için makus haber demek; zira insan derisi, ne renkte olursa olsun, kırmızı ve turuncu tonlarına misal uzun dalga uzunlukları yayar. Yani aslında sivrisineklerin kendisine amaç belirlediği kırmızı renk ve tonları yalnızca giydiğimiz kıyafetlerde değil, bununla birlikte hepimizin derisinde de bulunuyor.
Öte yandan araştırmacılar, dişi sivrisineklerin, genetiklerinde bu biçimde bir özellik olması durumunda karbondioksite karşı ‘renk körü’ olabileceğini belirtiyor. Bu da özetlemek gerekirse demek oluyor ki üzerinizde ne renk kıyafet olursa olsun, bayağı bir sivrisineğin ilgisini çeken uzun dalga uzunluklarını bakılırsameyen mutant bir dişi sivri sinek için ne giydiğiniz pek de bir mana söz etmiyor.