Henüz Noel, Hanuka veya Kwanzaa değil ve Ramazan Bayramı da geçti. Ancak bu tatillerden üçü sizi neşelendirmek, strese sokmak veya başka bir şekilde hayatınızı tüketmek için bekliyor. Gelecek ay ne vermek veya almak istediğiniz hakkında hiçbir fikrim yok ama iyi bir önerim var ve hiçbir maliyeti olmayacak.
Biraz arka plan: 2018’de ölümcül bir hastalığım vardı, akut miyeloid lösemi veya AML ve hayatımı kurtarabilecek tek şey kemik iliği nakliydi. Lösemi bir kan kanseridir, kemik iliği hastalığıdır. İliğiniz vücudunuzun kan kaynağını üretir.
Nakil olmazsam yaşamam için dört ay verildi. Hasta için kemik iliği nakli, hastalıklı iliğin güçlü kemoterapi ile silinerek temizlenmesini ve genetik olarak uyumlu sağlıklı bir kişiden alınan kök hücrelerin nakledilmesini içeren meşakkatli bir prosedürdür. Ama bağışı yapan kişi için zor değil.
Kan kök hücre nakli olarak da bilinen kemik iliği nakli, Be the Match’e göre, Amerika Birleşik Devletleri’nde sadece birkaç aylık çocuklardan 70’li yaşlarındaki yetişkinlere kadar yılda yaklaşık 8.000 kan kanserli kişinin hayatını kurtarmaya yardımcı oluyor. bağışçıların ulusal kaydı. 72 yaşındaydım ve bir akrabamdan kibrit alamıyordum çünkü doktorlar ailemde lösemi olabileceğinden endişe ediyorlardı. Ablam Nora 2012’de 71 yaşında aynı hastalıktan ölmüştü. Ulusal kayıtlardan bir donöre ihtiyacım vardı.
Be the Match, her yıl 18.000 kişiye bir nakille tedavi edilebilecek hastalıklara teşhis konulduğunu ve benim gibi 12.000 kişinin akraba olmayan bir donörden ve/veya bir annenin bağışladığı göbek kordonundan kök hücrelere ihtiyaç duyduğunu tahmin ediyor. Doğum yaptı. Nakilimde her ikisiyle de transfüze edildim.
Pandeminin başladığı 2020 yılından bu yana kayıt yaptıran ancak arandığında bağış yapmayı reddedenlerin sayısı arttı. Kesinlikle, bu tehlikeli zamanda hastanelerden uzak durma arzusu, bu inanılmaz cömertliği daha az çekici hale getirdi. Belki de bağışçı olmaya hayır demek, ulusal bir içedönüklüğün parçasıdır -toplanmalardan kaçınmak ve ofise dönmek gibi- bildiğimiz dünyanın dışındaki dünyanın tehlikeli veya çok karmaşık olduğu hissine kapılmak. Ancak gerçek şu ki, bağış basit ve güvenli bir şekilde yapılabilir.
Bunu şu şekilde yapabilirsiniz: BeTheMatch.org’u veya bunu yapan diğer birçok kuruluştan birini ziyaret edin. (Dünya çapında 55 tane var ve hepsi iş birliği yapıyor.) Kısa bir kayıt formu doldurun ve Be the Match size bir kit göndersin. Ağzınızın içini talimatlara göre sürün ve çubuğu verilen zarfa koyun.
Kaydolabilir ve asla aranamazsınız veya bir gün, donörüm Casey McClaine’in yaptığı gibi, heyecan verici bir beklenmediklikle, hayatını kurtarmanızı bekleyen aşırı derecede hasta bir insan olduğunu söylemek için bir telefon alacaksınız.
Son araştırmalar, donör genç olduğunda hasta sonuçlarının iyileştiğini ve doktorların 34 yaşın altında bir donör talep etme olasılığının yüksek olduğunu göstermiştir. Genç donörler, yaşlı donörlerden milyonlarca daha fazla kök hücreye sahip olma eğilimindedir. 40 yaşından küçükseniz kayıt olabilirsiniz. Casey çağrıldığında 27 yaşındaydı. İki yıl önce kayıt yaptırmıştı. Gençliği bana avantaj sağladı.
Casey, Florida’nın Körfez Kıyısında, New York City’deki evimden 1.000 milden fazla uzakta yaşıyor. O zamanlar daha genç bir donörün daha iyi olduğunu bilmiyordum ve 20’li yaşlarındaki birinin kendi yetişkin hayatını keşfederken başka birinin hayatını kurtarmayı düşündüğünü duyunca şaşırdım. Bir başkasının ölümlülüğüne dair farkındalık ve empati, hayatın sonraki dönemlerinde olduğu kadar keskin olmayabilir. Ama belki de bu benim anlayış ya da hayal gücü eksikliğimdir. Her halükarda, Tanrıya şükür, yaptı. Aramayı aldığında, daha sonra bana çok mutlu olduğunu söyledi.
Be the Match, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki tüm nakilleri koordine eder ve kök hücreleri dünyanın her yerinden hastalara ulaştırır. Bağışta bulunmanız için size ödeme yapılmayacak olsa da, Be the Match tüm masrafları karşılayacak, bağış sırasında kaybedilen maaşları veya masrafları karşılayacak ve sağlıklı olmanız için muayeneniz gibi her şeyi ayarlayacaktır.
Donörüm izin verirse, nakilden bir yıl sonra donörümle iletişim kurmama izin verildi. (Göbek kordonu bağışları isimsiz kalır.) Casey bana, hemşire olan annesi ona bundan bahsettiği için kaydolduğunu ve yapabiliyorsa herkesin yapması gerektiğini düşündüğünü söyledi. Yakınlarda uygun bir hastane olmadığı için – çoğu zaman var – Match Be the Match onu ve erkek arkadaşını Washington, DC’ye uçurdu, bir otelde iki gece geçirdi ve tüm masrafları karşıladı. Casey, bir gün vücudundan kanı alan, kök hücrelerini toplayan ve kanını tekrar kendisine nakleden bir makineye bağlı olarak beş saat geçirdi. Zaman aldı, evet aldı, çok değil ama acısızdı.
Bunu tekrar yapmayı umduğunu söyledi.
Bu nedenle, tatillerde 40 yaşın altındaysanız, kan kök hücre bağışçısı olmak için kaydolun. Bebeğiniz varsa, göbek kordonunuzu bir kordon kanı bankasına bağışlayın. OB’nizle konuşun – hayat kurtaran kök hücreler açısından zengin göbek kordonları, aksi takdirde, doktorlarımdan birinin ifadesiyle, çöpe atılır. Bu hediyeleri bir yabancıya verin. Tatil ruhu budur. 20’li veya 30’lu yaşlarında çocuklarınız veya torunlarınız varsa, size hediye olarak ne istediğinizi sorduklarında, kayıt yaptırmalarını istediğinizi söyleyin. Onlara tatillerde bir hayat kurtarmalarını istediğinizi söyleyin.
Delia Ephron, “Onuncu Gün: Hayatta İkinci Bir Şans” adlı anı kitabının yazarıdır.
The Times yayınlamaya kararlı çeşitli harfler editöre. Bu veya makalelerimizden herhangi biri hakkında ne düşündüğünüzü duymak isteriz. İşte bazıları ipuçları . Ve işte e-postamız: [email protected] .
The New York Times Görüş bölümünü takip edin Facebook , Twitter (@NYTopinion) ve instagram .
Biraz arka plan: 2018’de ölümcül bir hastalığım vardı, akut miyeloid lösemi veya AML ve hayatımı kurtarabilecek tek şey kemik iliği nakliydi. Lösemi bir kan kanseridir, kemik iliği hastalığıdır. İliğiniz vücudunuzun kan kaynağını üretir.
Nakil olmazsam yaşamam için dört ay verildi. Hasta için kemik iliği nakli, hastalıklı iliğin güçlü kemoterapi ile silinerek temizlenmesini ve genetik olarak uyumlu sağlıklı bir kişiden alınan kök hücrelerin nakledilmesini içeren meşakkatli bir prosedürdür. Ama bağışı yapan kişi için zor değil.
Kan kök hücre nakli olarak da bilinen kemik iliği nakli, Be the Match’e göre, Amerika Birleşik Devletleri’nde sadece birkaç aylık çocuklardan 70’li yaşlarındaki yetişkinlere kadar yılda yaklaşık 8.000 kan kanserli kişinin hayatını kurtarmaya yardımcı oluyor. bağışçıların ulusal kaydı. 72 yaşındaydım ve bir akrabamdan kibrit alamıyordum çünkü doktorlar ailemde lösemi olabileceğinden endişe ediyorlardı. Ablam Nora 2012’de 71 yaşında aynı hastalıktan ölmüştü. Ulusal kayıtlardan bir donöre ihtiyacım vardı.
Be the Match, her yıl 18.000 kişiye bir nakille tedavi edilebilecek hastalıklara teşhis konulduğunu ve benim gibi 12.000 kişinin akraba olmayan bir donörden ve/veya bir annenin bağışladığı göbek kordonundan kök hücrelere ihtiyaç duyduğunu tahmin ediyor. Doğum yaptı. Nakilimde her ikisiyle de transfüze edildim.
Pandeminin başladığı 2020 yılından bu yana kayıt yaptıran ancak arandığında bağış yapmayı reddedenlerin sayısı arttı. Kesinlikle, bu tehlikeli zamanda hastanelerden uzak durma arzusu, bu inanılmaz cömertliği daha az çekici hale getirdi. Belki de bağışçı olmaya hayır demek, ulusal bir içedönüklüğün parçasıdır -toplanmalardan kaçınmak ve ofise dönmek gibi- bildiğimiz dünyanın dışındaki dünyanın tehlikeli veya çok karmaşık olduğu hissine kapılmak. Ancak gerçek şu ki, bağış basit ve güvenli bir şekilde yapılabilir.
Bunu şu şekilde yapabilirsiniz: BeTheMatch.org’u veya bunu yapan diğer birçok kuruluştan birini ziyaret edin. (Dünya çapında 55 tane var ve hepsi iş birliği yapıyor.) Kısa bir kayıt formu doldurun ve Be the Match size bir kit göndersin. Ağzınızın içini talimatlara göre sürün ve çubuğu verilen zarfa koyun.
Kaydolabilir ve asla aranamazsınız veya bir gün, donörüm Casey McClaine’in yaptığı gibi, heyecan verici bir beklenmediklikle, hayatını kurtarmanızı bekleyen aşırı derecede hasta bir insan olduğunu söylemek için bir telefon alacaksınız.
Son araştırmalar, donör genç olduğunda hasta sonuçlarının iyileştiğini ve doktorların 34 yaşın altında bir donör talep etme olasılığının yüksek olduğunu göstermiştir. Genç donörler, yaşlı donörlerden milyonlarca daha fazla kök hücreye sahip olma eğilimindedir. 40 yaşından küçükseniz kayıt olabilirsiniz. Casey çağrıldığında 27 yaşındaydı. İki yıl önce kayıt yaptırmıştı. Gençliği bana avantaj sağladı.
Casey, Florida’nın Körfez Kıyısında, New York City’deki evimden 1.000 milden fazla uzakta yaşıyor. O zamanlar daha genç bir donörün daha iyi olduğunu bilmiyordum ve 20’li yaşlarındaki birinin kendi yetişkin hayatını keşfederken başka birinin hayatını kurtarmayı düşündüğünü duyunca şaşırdım. Bir başkasının ölümlülüğüne dair farkındalık ve empati, hayatın sonraki dönemlerinde olduğu kadar keskin olmayabilir. Ama belki de bu benim anlayış ya da hayal gücü eksikliğimdir. Her halükarda, Tanrıya şükür, yaptı. Aramayı aldığında, daha sonra bana çok mutlu olduğunu söyledi.
Be the Match, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki tüm nakilleri koordine eder ve kök hücreleri dünyanın her yerinden hastalara ulaştırır. Bağışta bulunmanız için size ödeme yapılmayacak olsa da, Be the Match tüm masrafları karşılayacak, bağış sırasında kaybedilen maaşları veya masrafları karşılayacak ve sağlıklı olmanız için muayeneniz gibi her şeyi ayarlayacaktır.
Donörüm izin verirse, nakilden bir yıl sonra donörümle iletişim kurmama izin verildi. (Göbek kordonu bağışları isimsiz kalır.) Casey bana, hemşire olan annesi ona bundan bahsettiği için kaydolduğunu ve yapabiliyorsa herkesin yapması gerektiğini düşündüğünü söyledi. Yakınlarda uygun bir hastane olmadığı için – çoğu zaman var – Match Be the Match onu ve erkek arkadaşını Washington, DC’ye uçurdu, bir otelde iki gece geçirdi ve tüm masrafları karşıladı. Casey, bir gün vücudundan kanı alan, kök hücrelerini toplayan ve kanını tekrar kendisine nakleden bir makineye bağlı olarak beş saat geçirdi. Zaman aldı, evet aldı, çok değil ama acısızdı.
Bunu tekrar yapmayı umduğunu söyledi.
Bu nedenle, tatillerde 40 yaşın altındaysanız, kan kök hücre bağışçısı olmak için kaydolun. Bebeğiniz varsa, göbek kordonunuzu bir kordon kanı bankasına bağışlayın. OB’nizle konuşun – hayat kurtaran kök hücreler açısından zengin göbek kordonları, aksi takdirde, doktorlarımdan birinin ifadesiyle, çöpe atılır. Bu hediyeleri bir yabancıya verin. Tatil ruhu budur. 20’li veya 30’lu yaşlarında çocuklarınız veya torunlarınız varsa, size hediye olarak ne istediğinizi sorduklarında, kayıt yaptırmalarını istediğinizi söyleyin. Onlara tatillerde bir hayat kurtarmalarını istediğinizi söyleyin.
Delia Ephron, “Onuncu Gün: Hayatta İkinci Bir Şans” adlı anı kitabının yazarıdır.
The Times yayınlamaya kararlı çeşitli harfler editöre. Bu veya makalelerimizden herhangi biri hakkında ne düşündüğünüzü duymak isteriz. İşte bazıları ipuçları . Ve işte e-postamız: [email protected] .
The New York Times Görüş bölümünü takip edin Facebook , Twitter (@NYTopinion) ve instagram .