ahmetbeyler
New member
Bilim için kehribarın büyük bir ehemmiyeti var çünkü içerisinde hapsolan şeyler, milyon yıllar geçse de hâlâ incelenebilecek seviyede bozulmadan günümüze kadar korunarak gelebiliyor. Daha evvel sizlere kehribar içerisinde saklanmış biçimde ortaya çıkan böceklerden, dinozor fosillerinden ve hatta yengeçlerden bile bahsetmiştik.
Kehribar kalıpları, oluştukları sırada canlıları da içine hapsedebiliyor ve bu sayede günümüz biliminde geçmişe ışık tutmamızı kolaylaştırıyor. Tarih öncesi periyoda dair araştırmalar kapsamında yapılan bir hafriyatta yeni bir kehribar kalıbı daha keşfedildi.
Tarih öncesi bir çiçek, bir sinek ve yaban arısı
Çalışma, Dominik kehribarındaki böceğin DNA’sını çıkarttığı araştırmasıyla Jurassic Park’a ilham veren George Poinar’a ilişkin. Poinar’ın son araştırmasında bitki cinsi Plukenetia’nın birinci fosilini ortaya çıkardı. Poinar, “Bu bitki ailesinin üyelerinin fosili çok azdır, daha evvel yalnızca bir tane bitki fosili bulabilmiştim” diyor.
Ünlü Dominik kehribarı, bilim insanlarının bir vakit içinder nemli bir tropik orman ekosisteminde gelliştiğini düşündükleri soyu tükenmiş Hymenaea protera ağacından fosilleşmiş bir reçinedir. Keşfedilen yeni çiçek, sinek ve yaban arısı fosili de bir Dominik kehribarı içerisinde bulundu.
Yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüz örnek, la Cordillera Septentrional dağlık bölgesinde ortaya çıkarıldı. Örnek üzerinde yapılan çalışmalarda fosillerin 30-45 milyon yıl evvelde kalma oldukları tanısı konuldu.
Poinar’ın tek keşfi nazaranbileceğiniz üzere bitki değil, yanında bir arı da var. Euphorbia cinsinin çağdaş üyeleri (fosilleşmiş bitkinin yaşayan akrabaları) küçük yaban arıları tarafınca tozlaştırılır, ötürüsıyla bu yaban arısının da benzeri bir ekolojik rol oynadığı düşünülüyor.
2020’de Poinar tarafınca keşfedilen ve isimlendirilen fosilleşmiş yaban arısı Hambletonia Dominicana, yavrularını gelişmekte olan genç eşekarısı için bir yemek haline gelen daha küçük böceklerin yumurtaları yahut larvaları ile yumurtladıkları bilinen bir parazit kümesi olan bir asetik yaban arısıdır.
Poinar, yüksek çözünürlüklü görüntüleme kullanarak, çiçeğin gelişen tohumlarından birinin ortasında küçük bir safra sivrisinek (Cecidomyiidae) larvası ve sivrisineğin yaşadığı yumurtalık kapsülüne verilen ziyanı da fark etti. Poinar, yaban arısının yumurtadan çıktıktan daha sonra yakında safra sivrisinek larvasını parazitleştirecek bir yumurta bırakmak için enfekte çiçeğe çekilebileceğini düşünüyor.
Ancak görünüşe bakılırsa yapışkan bir reçine damlası, arının tüm planlarını bozmuş ve bu üçlünün milyonlarca yıldır sıkışıp kaldığı bir tablo ortaya çıkmış. Siz ne düşünüyorsunuz? Niyetlerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı lütfen unutmayın.
Kehribar kalıpları, oluştukları sırada canlıları da içine hapsedebiliyor ve bu sayede günümüz biliminde geçmişe ışık tutmamızı kolaylaştırıyor. Tarih öncesi periyoda dair araştırmalar kapsamında yapılan bir hafriyatta yeni bir kehribar kalıbı daha keşfedildi.
Tarih öncesi bir çiçek, bir sinek ve yaban arısı
Çalışma, Dominik kehribarındaki böceğin DNA’sını çıkarttığı araştırmasıyla Jurassic Park’a ilham veren George Poinar’a ilişkin. Poinar’ın son araştırmasında bitki cinsi Plukenetia’nın birinci fosilini ortaya çıkardı. Poinar, “Bu bitki ailesinin üyelerinin fosili çok azdır, daha evvel yalnızca bir tane bitki fosili bulabilmiştim” diyor.
Ünlü Dominik kehribarı, bilim insanlarının bir vakit içinder nemli bir tropik orman ekosisteminde gelliştiğini düşündükleri soyu tükenmiş Hymenaea protera ağacından fosilleşmiş bir reçinedir. Keşfedilen yeni çiçek, sinek ve yaban arısı fosili de bir Dominik kehribarı içerisinde bulundu.
Yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüz örnek, la Cordillera Septentrional dağlık bölgesinde ortaya çıkarıldı. Örnek üzerinde yapılan çalışmalarda fosillerin 30-45 milyon yıl evvelde kalma oldukları tanısı konuldu.
Poinar’ın tek keşfi nazaranbileceğiniz üzere bitki değil, yanında bir arı da var. Euphorbia cinsinin çağdaş üyeleri (fosilleşmiş bitkinin yaşayan akrabaları) küçük yaban arıları tarafınca tozlaştırılır, ötürüsıyla bu yaban arısının da benzeri bir ekolojik rol oynadığı düşünülüyor.
2020’de Poinar tarafınca keşfedilen ve isimlendirilen fosilleşmiş yaban arısı Hambletonia Dominicana, yavrularını gelişmekte olan genç eşekarısı için bir yemek haline gelen daha küçük böceklerin yumurtaları yahut larvaları ile yumurtladıkları bilinen bir parazit kümesi olan bir asetik yaban arısıdır.
Poinar, yüksek çözünürlüklü görüntüleme kullanarak, çiçeğin gelişen tohumlarından birinin ortasında küçük bir safra sivrisinek (Cecidomyiidae) larvası ve sivrisineğin yaşadığı yumurtalık kapsülüne verilen ziyanı da fark etti. Poinar, yaban arısının yumurtadan çıktıktan daha sonra yakında safra sivrisinek larvasını parazitleştirecek bir yumurta bırakmak için enfekte çiçeğe çekilebileceğini düşünüyor.
Ancak görünüşe bakılırsa yapışkan bir reçine damlası, arının tüm planlarını bozmuş ve bu üçlünün milyonlarca yıldır sıkışıp kaldığı bir tablo ortaya çıkmış. Siz ne düşünüyorsunuz? Niyetlerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı lütfen unutmayın.