ahmetbeyler
New member
Et yemeyi sevse de hayvanlara olan sevgisi daha ağır bastığı için et yemeyi tercih etmeyen şahıslar ya da sırf daha sağlıklı olduğu için hayvansal besinlerden uzaklaşanlar için laboratuvar ortamında üretilen ve hiç bir biçimde hayvansal besin içermediği tez edilen yapay etler kulağa olağanüstü bir alternatif üzere geliyor olabilir. Lakin ortaya çıkan son bilgiler, işlerin aslında sanılandan çok farklı olduğunu gösteriyor.
Yapılan son araştırmalara bakılırsa hiç bir hayvansal besin içermediği söylenerek hayvan severlerin vicdanını maksat alan; laboratuvarda üretilen et eserleri, şok edici ölçüde hayvan kanı içeriyor. Daha spesifik olmak gerekirse bu tıp eserlerde çoklukla fetal sığır serumu (FBS) yahut doğmamış inek fetüslerinden elde edilen kan kullanıldığı belirtiliyor.
Hayvanlara ziyan vermeden üretildiği tez edilen yapay etler aslında hayvansal besin ve hayvan kanı içeriyor
Laboratuvar ortamında hayvan hücrelerinin büyümesine ve çoğaltılmasına yardımcı olmak için gereken hayati proteinleri içermesi açısından FBS, hayvanların katledilmesini gerektirmeden laboratuvarda lezzetli etlerin üretilmesi potansiyelini bulduruyor. Lakin gel gelelim ki FBS’nin, kimi sebepler yüzünden maksat pazarın tamamı tarafınca kabul edilip edilmeyeceği bilinmiyor.
Bu gerçek de doğal olarak laboratuvarda yetiştirilen et şirketleri için çeşitli sıkıntılar sunuyor. birinci vakit içinderda FBS her biçimde bir hayvanın mevtini gerektiriyor ki bu da FBS’nin pek de vegan dostu olmadığı, ötürüsıyla da müşteri beklentilerini karşılamadığı manasına geliyor.
İkinci sorun ise FBS’nin son derece değerli bir eser olması olarak öne çıkıyor. FBS’nin litre başı fiyatının yaklaşık olarak 1.000 dolardan fazla olması, serumu kullanarak yapay et üreten şirketlerin yalnızca birbirleriyle rekabet edebilmek ismine bile bu yapay etleri 200 bin dolardan satması gerektiğini gösteriyor.
Şirketler, FBS’nin yerine alabilecek bir alternatif arayışında
İşte bu sebeplerden dolayı yapay et üreten şirketler, sorunu çözmek ismine FBS’nin yerini alabilecek rastgele bir alternatif için çalışmalar yapıyor. Lakin görünen o ki bu tahlilin de kendisine has kimi meseleleri bulunuyor.
Biyoteknoloji firması Ginkgo Bioworks’te yaratıcı yönetici olarak bakılırsav yapan sentetik biyolog Christina Agapakis bu mevzuya dair olarak, büsbütün yeni bir tedarik zinciri oluşturulması gerektiğini belirterek, “Bunu mümkün kılmak için biyolojik üretim alanında birfazlaca yeniliğin gerçekleşmesi gerekecek.” halinde kaydediyor.
Öte yandan et tüketiminin sera gazı emisyonlarının arkasındaki itici güçlerden birisi olması sebebiyle büyük bir çoğunluk, yüksek maliyetine karşın ete ticari olarak uygun bir alternatif yaratmanın, antropojenik iklim değişikliği niçiniyle dünyanın karşı karşıya olduğu varoluşsal problemler için çok kıymetli olduğuna inanıyor.
Yapılan son araştırmalara bakılırsa hiç bir hayvansal besin içermediği söylenerek hayvan severlerin vicdanını maksat alan; laboratuvarda üretilen et eserleri, şok edici ölçüde hayvan kanı içeriyor. Daha spesifik olmak gerekirse bu tıp eserlerde çoklukla fetal sığır serumu (FBS) yahut doğmamış inek fetüslerinden elde edilen kan kullanıldığı belirtiliyor.
Hayvanlara ziyan vermeden üretildiği tez edilen yapay etler aslında hayvansal besin ve hayvan kanı içeriyor
Laboratuvar ortamında hayvan hücrelerinin büyümesine ve çoğaltılmasına yardımcı olmak için gereken hayati proteinleri içermesi açısından FBS, hayvanların katledilmesini gerektirmeden laboratuvarda lezzetli etlerin üretilmesi potansiyelini bulduruyor. Lakin gel gelelim ki FBS’nin, kimi sebepler yüzünden maksat pazarın tamamı tarafınca kabul edilip edilmeyeceği bilinmiyor.
Bu gerçek de doğal olarak laboratuvarda yetiştirilen et şirketleri için çeşitli sıkıntılar sunuyor. birinci vakit içinderda FBS her biçimde bir hayvanın mevtini gerektiriyor ki bu da FBS’nin pek de vegan dostu olmadığı, ötürüsıyla da müşteri beklentilerini karşılamadığı manasına geliyor.
İkinci sorun ise FBS’nin son derece değerli bir eser olması olarak öne çıkıyor. FBS’nin litre başı fiyatının yaklaşık olarak 1.000 dolardan fazla olması, serumu kullanarak yapay et üreten şirketlerin yalnızca birbirleriyle rekabet edebilmek ismine bile bu yapay etleri 200 bin dolardan satması gerektiğini gösteriyor.
Şirketler, FBS’nin yerine alabilecek bir alternatif arayışında
İşte bu sebeplerden dolayı yapay et üreten şirketler, sorunu çözmek ismine FBS’nin yerini alabilecek rastgele bir alternatif için çalışmalar yapıyor. Lakin görünen o ki bu tahlilin de kendisine has kimi meseleleri bulunuyor.
Biyoteknoloji firması Ginkgo Bioworks’te yaratıcı yönetici olarak bakılırsav yapan sentetik biyolog Christina Agapakis bu mevzuya dair olarak, büsbütün yeni bir tedarik zinciri oluşturulması gerektiğini belirterek, “Bunu mümkün kılmak için biyolojik üretim alanında birfazlaca yeniliğin gerçekleşmesi gerekecek.” halinde kaydediyor.
Öte yandan et tüketiminin sera gazı emisyonlarının arkasındaki itici güçlerden birisi olması sebebiyle büyük bir çoğunluk, yüksek maliyetine karşın ete ticari olarak uygun bir alternatif yaratmanın, antropojenik iklim değişikliği niçiniyle dünyanın karşı karşıya olduğu varoluşsal problemler için çok kıymetli olduğuna inanıyor.