ahmetbeyler
New member
Bunları söylemek bir daha Düz Dünyacıları kızdıracak biliyoruz fakat en azından yeni “Düz Dünyacı” olabilecek beyinlere pürüz olmak bir görevimizdir.
Dünyamız geoittir; yani kutuplardan basık, ekvatordan şişkin bir biçime sahiptir. Pilotlar da kutuplara doğru uçarak daha kısa bir yol ve daha az yakıt harcamak maksadıyla eğri bir rota üzerinde seyirlerini sürdürürler.
Peki bu rota güzergahı her vakit bu biçimde mi olmak zorundadır?
Tabii ki uçakların rotalarını belirleyen şey her vakit en kısa uzaklık değildir. Seyahat esnasında çeşitli teknik yahut tabiat kaynaklı sebepler niçiniyle farklı bir rota izlenebilir ve sapmalar gerçekleşebilir.
Hava şartları yahut şiddetli türbülans risklerine nazaran de rotalar şekillenebiliyor. hem de rastgele bir tehlike anında iniş yapılabilecek havalimanlarına göre de rota belirlenebilir.
Şimdi gelelim sorumuzu bir örnekle açıklamaya. Teknik ve tabiat kaynaklı olayların en az olduğu Ankara’dan Los Angeles’a bir uçuş gerçekleştirdiğimizi farz edelim.
İki boyutlu olağan bir haritada iki nokta içindeki çizgisel arayı ölçmeye kalkıştığımızda 13.423 kilometre olduğunu görürüz. “Rhumb Doğrusu” olarak bilinen bu sınır, iki nokta içinde düz bir çizgi üzerinde en kısa arayı söz eder.
Bu manzara birinci bakışta insanı, çizgisel olarak en kısa ara buymuş yanılgısına düşürür. Ancak aslında iki nokta içindeki en kısa arayı bulmak için Dünya’nın eğik yüzeyini ele almamız gerekiyor.
Bunu sağlamak için de “Büyük Daire Metodu”na gereksinimimiz var. Bu metod kullanıldığında iki kent içindeki en kısa hava yolunun 11.269 kilometrelik bir rotada olduğu görülüyor.
Bu iki çizgiyi iki boyutlu bir düzlemde yani üstteki görselde görüyorsunuz. Görseldeki gerçek en kısa ara çizgisi, doğrusal aralıktan hayli daha uzun gözükse de, Dünya üzerinde aslında epeyce daha kısadır.
Kaynaklar 1 2 3
Dünyamız geoittir; yani kutuplardan basık, ekvatordan şişkin bir biçime sahiptir. Pilotlar da kutuplara doğru uçarak daha kısa bir yol ve daha az yakıt harcamak maksadıyla eğri bir rota üzerinde seyirlerini sürdürürler.
Peki bu rota güzergahı her vakit bu biçimde mi olmak zorundadır?
Tabii ki uçakların rotalarını belirleyen şey her vakit en kısa uzaklık değildir. Seyahat esnasında çeşitli teknik yahut tabiat kaynaklı sebepler niçiniyle farklı bir rota izlenebilir ve sapmalar gerçekleşebilir.
Hava şartları yahut şiddetli türbülans risklerine nazaran de rotalar şekillenebiliyor. hem de rastgele bir tehlike anında iniş yapılabilecek havalimanlarına göre de rota belirlenebilir.
Şimdi gelelim sorumuzu bir örnekle açıklamaya. Teknik ve tabiat kaynaklı olayların en az olduğu Ankara’dan Los Angeles’a bir uçuş gerçekleştirdiğimizi farz edelim.
İki boyutlu olağan bir haritada iki nokta içindeki çizgisel arayı ölçmeye kalkıştığımızda 13.423 kilometre olduğunu görürüz. “Rhumb Doğrusu” olarak bilinen bu sınır, iki nokta içinde düz bir çizgi üzerinde en kısa arayı söz eder.
Bu manzara birinci bakışta insanı, çizgisel olarak en kısa ara buymuş yanılgısına düşürür. Ancak aslında iki nokta içindeki en kısa arayı bulmak için Dünya’nın eğik yüzeyini ele almamız gerekiyor.
Bunu sağlamak için de “Büyük Daire Metodu”na gereksinimimiz var. Bu metod kullanıldığında iki kent içindeki en kısa hava yolunun 11.269 kilometrelik bir rotada olduğu görülüyor.
Bu iki çizgiyi iki boyutlu bir düzlemde yani üstteki görselde görüyorsunuz. Görseldeki gerçek en kısa ara çizgisi, doğrusal aralıktan hayli daha uzun gözükse de, Dünya üzerinde aslında epeyce daha kısadır.
Kaynaklar 1 2 3