Amerikan kamu hayatındaki pek çok liderin kötü davrandığı bir çağda, prensipte boyunlarını uzatmaya cüret edenlere seslenme şansını asla kaçırmak istemiyorum. Öyleyse, Temsilci Liz Cheney ve şarkıcı-söz yazarı Neil Young – bu Bud sizin için.
Yalanları yaymaktan siyasi veya mali olarak kazanç sağlamaya çalışanlara karşı her biriniz kendi yönteminizle tavır alarak gerçekten önemli bir şey yapıyorsunuz. Millete, demokrasinin sağlığı, toplumumuzun sağlığı ve gezegenimizin sağlığı ile ilgili olarak içinde bulunduğumuz sıradan krizler olmadığını hatırlatıyorsunuz. Bu sefer gerçekten farklı.
Ne yazık ki pek çok insan bu gerçeğe karşı kendini uyuşturmayı tercih ediyor. Elbette, Trump yanlısı bir çetenin 2020 seçimlerini devirme çabasının bir parçası olarak Başkentimizi yağmaladığını söyleyecekler, ancak başarısız oldular ve devam edebiliriz. Winston Churchill’in ne dediğini biliyorsunuz (aslında, söylediğine dair bir kanıt yok, ama her neyse): “Amerikalıların her zaman doğru şeyi yapacağına güvenilebilir – diğer tüm olasılıkları tükettikten sonra.” Yakında o “doğru şeye” ulaşacağımız söylendi.
Benzer kendi kendine kuruntular iklimimize de uygulanıyor. Elbette, kendimize son yedi yılda (kayıtlı tarihin en sıcak yedisi) sürekli olarak daha aşırı hava olayları yaşadığımızı söylüyoruz. Ama ne derler bilirsiniz: Havadan hoşlanmıyorsanız, sadece birkaç dakika bekleyin – her zaman bildiğimiz dört mevsim iklimine geri dönüyor gibi görünüyor.
Yanlış, yanlış, yanlış. Bu sefer gerçekten farklı.
Birbirimizle uyumumuz ve doğayla uyumumuz dışındayız. Gerçeği ve güveni baltalayanlara karşı daha fazla insan ilkeli tavır almadıkça, diğer tüm olasılıkları tükettiğimizde, aşırı siyaseti veya aşırı hava koşullarını veya aşırı salgınları geri almak için ihtiyaç duyduğumuz araçlara sahip olmayacağız. Daha sonra çok geç olacak.
Bu yüzden Cheney ve Young gibi gerçekleri söyleyenlere acilen “Benim hakkımda ne dediğin umrumda değil, artık sessiz kalmayacağım”a ihtiyacımız var.
Bu anın aciliyetini, çevremizin ve siyasi sistemimizin kendilerini uzun süredir istikrarlı tutan kritik tamponları nasıl kaybettiği arasında bir paralellik kurarak açıklamaya çalışayım.
Bazen, dünyadaki yaşamı destekleyen birbirine kenetlenen sistemleri, sanki bir arabanın parçalarıymış gibi, bazen de biz insanların aşırılıklarımız (CO₂ emisyonları, ormansızlaşma ve kirlilik) yoluyla yarattığı çukurlara çarpıyormuş gibi düşünmek faydalı olabilir.
Potsdam Enstitüsü’nün başındaki dünyanın önde gelen yer sistemi bilim adamlarından biri olan Johan Rockström’e göre, bu arabada her zaman çok sayıda tampon, yedek lastik, amortisör, hava yastığı ve yedek piller vardı ve ne kadar dikkatsizce sürersek sürsün, sorunsuz çalışması için. Almanya’da İklim Etkisi Araştırması için. Bu tamponlar okyanuslarımız, buzullarımız, tropik ormanlarımız, buzullarımız, tatlı su nehirlerimiz, kıyıdaki mangrovlarımız ve zengin üst topraklarımızdı ve suistimalimizin çoğunu absorbe edebildiler ve bizi son zamanlardan beri keyif aldığımız bu Cennet Bahçesi ikliminde tutabildiler. buz Devri.
Ancak son zamanlarda, Rockström, yalnızca aşırı uç değil, aynı zamanda “süper aşırı” hava olaylarını da görmeye başladığımızı belirtiyor. Kuzey Kutbu’nda 100 derece Fahrenhayttan bahsediyoruz; Teksas’ı donduran bir kutup girdabı; Almanya’nın bazı bölgeleri, Temmuz ayında iki günlük bir dönemde genellikle tüm aydaki yağış miktarının neredeyse iki katı kadar yağış alıyor ;
Batı Antarktika’daki Thwaites Buzulu’ndaki – yaklaşık İngiltere büyüklüğündeki –
ve çatlaklar ve yarıklar, tek başına deniz seviyesinin yaklaşık iki metre yükselmesine neden olabilecek şekilde parçalanabileceğine dair korkulara yol açıyor.
Rockström ve diğer dünya sistemi bilimcileri tarafından yakında tamamlanacak olan uzun vadeli bir araştırmaya göre, bu süper aşırılıkların daha sık ve şiddetli olma riskiyle karşı karşıya olduğuna dair artan kanıtlar var – çünkü dünya sistemi arabamız tükeniyor. davranışlarımızı dengelemek için yedek lastikler, amortisörler, hava yastıkları ve diğer tamponlar.
Rockström, gerçekten ürkütücü olanın, 2015 Paris iklim anlaşmasının kısmen artık aşırı iyimser görünen hesaplamalar üzerine kurulmuş olması olduğunu söylüyor. Küresel ortalama sıcaklıktaki artışı 2 santigrat derecenin altında ve ideal olarak 1,5 derecenin altında, sanayi öncesi seviyelerin üzerinde tutarsak, iklim değişikliğinin en şiddetli etkilerinden kaçınılabileceği düşünülüyordu. Ancak kilit dünya sistemleri şu anda sadece 1,1 derecelik bir artışla istikrarsızlaşma belirtileri gösteriyor.
Rockström bana “Gezegenin düşündüğümüzden daha kırılgan olduğuna dair giderek daha fazla kanıt görüyoruz” dedi. “Gezegensel direncimizi koruyan kilit sistemleri kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyayız.”
Benzer bir tehdit ABD siyaseti için de geçerlidir. Yıllar boyunca siyasi sistemimiz, yozlaşmış veya otoriter eğilimli veya tamamen beceriksiz bir parti veya lider ortaya çıktığında bizi korumak için her türlü yerleşik kurumsal, medya ve normatif tamponlara, hava yastıklarına ve yedek lastiklere sahipti.
En önemli tampon, hiçbir zaman resmileştirmediğimiz ama orada olduğunu her zaman bildiğimiz bir müşterek alan ya da kutsal alandı – siyasetin dışında, her iki büyük partinin liderlerinin ulusal çıkarlar doğrultusunda hareket etmesinin beklendiği (ve genellikle yaptığı) tarafsız bir bölge. Richard Nixon sistemi tehdit ettiğinde, ona gitmesi gerektiğini söyleyenler kilit Cumhuriyetçi senatörlerdi.
Diğer iki hayati amortisörümüz gerçek ve güvendi. Birlikte büyük ve zor şeyler yapmak için işbirliği yapacak kadar bize güvenen yeterince kişiye her zaman güvenebiliriz. Ve her zaman, herhangi bir krizden çıkış yolumuzu kollektif olarak yönlendirmek için aynı gerçeği kucaklayacağımıza her zaman güvenebiliriz.
Her ikisi de şimdi gözlerimizin önünde kayboluyor.
Fox News ve Donald Trump, G.O.P. Seçimin dürüstlüğüne dair büyük bir yalanı kabul etmenin bedeli olan bir tarikata dönüştüğümüzde, bizi koruyan gerçeğe güvenemeyiz. Facebook ve Spotify gibi sosyal ağlar, aşılar hakkında düpedüz yalanlar saçan seslere öncelik vererek veya ev sahipliği yaparak para kazanma konusunda gayet iyi olduğunda, bizi koruduğuna güvenemeyiz. İlerleyici iptal kültürü o kadar çok üniversiteye, kuruma ve haber odasına nüfuz ettiğinde, birçok insan inandıklarını söylemekten – ya da ortodokslara meydan okumaktan – korktukları zaman, hem gerçek hem de güven engellenir.
Hiçbir şey daha tehlikeli olamaz, çünkü kutuplardaki buzullar ve tropik ormanlar biyosferimiz için neyse, demokrasimiz için de gerçek ve güven odur: sistemin çalışmasını sağlayan temel dengeleyiciler. Eriyip gittiklerinde, demokratik bir sistem çözülmeye başlar.
Çünkü asgari düzeyde doğruluk ve güven olmadan, her şey siyasete dönüşüyor. Normal nesneler – maskeler, aşılar, devlet okullarındaki ders kitapları gibi – aniden kimin yanında veya kime karşı olduğunuzu belirleyen neon tabelalar haline gelir. Ve her şey siyasete dönüştüğünde, liderlerin ulusal çıkarlar için bir araya gelip işbirliği yapacakları tarafsız, kutsal bir zemin kalmaz. Bu, iklimimiz gibi demokrasimizin de düşündüğümüzden çok daha kırılgan olduğu anlamına geliyor.
Bu yüzden Cheney’nin Trump’ın Büyük Yalanına karşı bir çizgi çizerek yaptıklarına saygı duyuyorum. Ve bu yüzden Young’a geçen hafta Spotify’ın Joe Rogan’ın Covid-19 aşıları hakkında toksik yanlış bilgileri teşvik eden bir podcast’ine ev sahipliği yapmaya istekli olması nedeniyle müziğini akış hizmetinden kaldırmasını söylediği için saygı duyuyorum.
Eylemlerini açıklayan Young, web sitesinde şunları söyledi: “İfade özgürlüğünü destekliyorum. Hiçbir zaman sansürden yana olmadım. Müziğimin zararlı bilgileri yayan bir platformu desteklememesini seçebileceğim gibi, özel şirketler de nelerden yararlanacaklarını seçme hakkına sahiptir. Başkalarına yardım etmek için her gün hayatlarını riske atan sağlık çalışanları ile dayanışma içinde olmaktan mutlu ve gururluyum.”
Rogan, gelecekte “her şeyi dengelemeye” söz vererek yanıt verdi. Umarım. Bu sadece bir yüzleşmeydi, ama birçok insanın izlediği bir karşılaşmaydı. Cheney, Trump’ın G.O.P.
Ama hem o hem de Young bize şunu hatırlatıyor — ajansımız var! Yeterince Amerikalı kutsal bir ortak varlığı savunmak için ayağa kalkarsa, gerçeğin hakim olması gereken ve güvenin oluşturulabileceği bir alan, bir fark yaratabiliriz. Bu çaba olmadan demokrasimiz ve gezegenimiz tehlikede.
The Times yayınlamaya kararlıdır harf çeşitliliği editöre. Bu veya makalelerimizden herhangi biri hakkında ne düşündüğünüzü duymak isteriz. İşte bazıları ipuçları . Ve işte e-postamız: [email protected] .
The New York Times Opinion bölümünü takip edin Facebook , Twitter (@NYTopinion) ve Instagram .
Yalanları yaymaktan siyasi veya mali olarak kazanç sağlamaya çalışanlara karşı her biriniz kendi yönteminizle tavır alarak gerçekten önemli bir şey yapıyorsunuz. Millete, demokrasinin sağlığı, toplumumuzun sağlığı ve gezegenimizin sağlığı ile ilgili olarak içinde bulunduğumuz sıradan krizler olmadığını hatırlatıyorsunuz. Bu sefer gerçekten farklı.
Ne yazık ki pek çok insan bu gerçeğe karşı kendini uyuşturmayı tercih ediyor. Elbette, Trump yanlısı bir çetenin 2020 seçimlerini devirme çabasının bir parçası olarak Başkentimizi yağmaladığını söyleyecekler, ancak başarısız oldular ve devam edebiliriz. Winston Churchill’in ne dediğini biliyorsunuz (aslında, söylediğine dair bir kanıt yok, ama her neyse): “Amerikalıların her zaman doğru şeyi yapacağına güvenilebilir – diğer tüm olasılıkları tükettikten sonra.” Yakında o “doğru şeye” ulaşacağımız söylendi.
Benzer kendi kendine kuruntular iklimimize de uygulanıyor. Elbette, kendimize son yedi yılda (kayıtlı tarihin en sıcak yedisi) sürekli olarak daha aşırı hava olayları yaşadığımızı söylüyoruz. Ama ne derler bilirsiniz: Havadan hoşlanmıyorsanız, sadece birkaç dakika bekleyin – her zaman bildiğimiz dört mevsim iklimine geri dönüyor gibi görünüyor.
Yanlış, yanlış, yanlış. Bu sefer gerçekten farklı.
Birbirimizle uyumumuz ve doğayla uyumumuz dışındayız. Gerçeği ve güveni baltalayanlara karşı daha fazla insan ilkeli tavır almadıkça, diğer tüm olasılıkları tükettiğimizde, aşırı siyaseti veya aşırı hava koşullarını veya aşırı salgınları geri almak için ihtiyaç duyduğumuz araçlara sahip olmayacağız. Daha sonra çok geç olacak.
Bu yüzden Cheney ve Young gibi gerçekleri söyleyenlere acilen “Benim hakkımda ne dediğin umrumda değil, artık sessiz kalmayacağım”a ihtiyacımız var.
Bu anın aciliyetini, çevremizin ve siyasi sistemimizin kendilerini uzun süredir istikrarlı tutan kritik tamponları nasıl kaybettiği arasında bir paralellik kurarak açıklamaya çalışayım.
Bazen, dünyadaki yaşamı destekleyen birbirine kenetlenen sistemleri, sanki bir arabanın parçalarıymış gibi, bazen de biz insanların aşırılıklarımız (CO₂ emisyonları, ormansızlaşma ve kirlilik) yoluyla yarattığı çukurlara çarpıyormuş gibi düşünmek faydalı olabilir.
Potsdam Enstitüsü’nün başındaki dünyanın önde gelen yer sistemi bilim adamlarından biri olan Johan Rockström’e göre, bu arabada her zaman çok sayıda tampon, yedek lastik, amortisör, hava yastığı ve yedek piller vardı ve ne kadar dikkatsizce sürersek sürsün, sorunsuz çalışması için. Almanya’da İklim Etkisi Araştırması için. Bu tamponlar okyanuslarımız, buzullarımız, tropik ormanlarımız, buzullarımız, tatlı su nehirlerimiz, kıyıdaki mangrovlarımız ve zengin üst topraklarımızdı ve suistimalimizin çoğunu absorbe edebildiler ve bizi son zamanlardan beri keyif aldığımız bu Cennet Bahçesi ikliminde tutabildiler. buz Devri.
Ancak son zamanlarda, Rockström, yalnızca aşırı uç değil, aynı zamanda “süper aşırı” hava olaylarını da görmeye başladığımızı belirtiyor. Kuzey Kutbu’nda 100 derece Fahrenhayttan bahsediyoruz; Teksas’ı donduran bir kutup girdabı; Almanya’nın bazı bölgeleri, Temmuz ayında iki günlük bir dönemde genellikle tüm aydaki yağış miktarının neredeyse iki katı kadar yağış alıyor ;
Batı Antarktika’daki Thwaites Buzulu’ndaki – yaklaşık İngiltere büyüklüğündeki –
ve çatlaklar ve yarıklar, tek başına deniz seviyesinin yaklaşık iki metre yükselmesine neden olabilecek şekilde parçalanabileceğine dair korkulara yol açıyor.
Rockström ve diğer dünya sistemi bilimcileri tarafından yakında tamamlanacak olan uzun vadeli bir araştırmaya göre, bu süper aşırılıkların daha sık ve şiddetli olma riskiyle karşı karşıya olduğuna dair artan kanıtlar var – çünkü dünya sistemi arabamız tükeniyor. davranışlarımızı dengelemek için yedek lastikler, amortisörler, hava yastıkları ve diğer tamponlar.
Rockström, gerçekten ürkütücü olanın, 2015 Paris iklim anlaşmasının kısmen artık aşırı iyimser görünen hesaplamalar üzerine kurulmuş olması olduğunu söylüyor. Küresel ortalama sıcaklıktaki artışı 2 santigrat derecenin altında ve ideal olarak 1,5 derecenin altında, sanayi öncesi seviyelerin üzerinde tutarsak, iklim değişikliğinin en şiddetli etkilerinden kaçınılabileceği düşünülüyordu. Ancak kilit dünya sistemleri şu anda sadece 1,1 derecelik bir artışla istikrarsızlaşma belirtileri gösteriyor.
Rockström bana “Gezegenin düşündüğümüzden daha kırılgan olduğuna dair giderek daha fazla kanıt görüyoruz” dedi. “Gezegensel direncimizi koruyan kilit sistemleri kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyayız.”
Benzer bir tehdit ABD siyaseti için de geçerlidir. Yıllar boyunca siyasi sistemimiz, yozlaşmış veya otoriter eğilimli veya tamamen beceriksiz bir parti veya lider ortaya çıktığında bizi korumak için her türlü yerleşik kurumsal, medya ve normatif tamponlara, hava yastıklarına ve yedek lastiklere sahipti.
En önemli tampon, hiçbir zaman resmileştirmediğimiz ama orada olduğunu her zaman bildiğimiz bir müşterek alan ya da kutsal alandı – siyasetin dışında, her iki büyük partinin liderlerinin ulusal çıkarlar doğrultusunda hareket etmesinin beklendiği (ve genellikle yaptığı) tarafsız bir bölge. Richard Nixon sistemi tehdit ettiğinde, ona gitmesi gerektiğini söyleyenler kilit Cumhuriyetçi senatörlerdi.
Diğer iki hayati amortisörümüz gerçek ve güvendi. Birlikte büyük ve zor şeyler yapmak için işbirliği yapacak kadar bize güvenen yeterince kişiye her zaman güvenebiliriz. Ve her zaman, herhangi bir krizden çıkış yolumuzu kollektif olarak yönlendirmek için aynı gerçeği kucaklayacağımıza her zaman güvenebiliriz.
Her ikisi de şimdi gözlerimizin önünde kayboluyor.
Fox News ve Donald Trump, G.O.P. Seçimin dürüstlüğüne dair büyük bir yalanı kabul etmenin bedeli olan bir tarikata dönüştüğümüzde, bizi koruyan gerçeğe güvenemeyiz. Facebook ve Spotify gibi sosyal ağlar, aşılar hakkında düpedüz yalanlar saçan seslere öncelik vererek veya ev sahipliği yaparak para kazanma konusunda gayet iyi olduğunda, bizi koruduğuna güvenemeyiz. İlerleyici iptal kültürü o kadar çok üniversiteye, kuruma ve haber odasına nüfuz ettiğinde, birçok insan inandıklarını söylemekten – ya da ortodokslara meydan okumaktan – korktukları zaman, hem gerçek hem de güven engellenir.
Hiçbir şey daha tehlikeli olamaz, çünkü kutuplardaki buzullar ve tropik ormanlar biyosferimiz için neyse, demokrasimiz için de gerçek ve güven odur: sistemin çalışmasını sağlayan temel dengeleyiciler. Eriyip gittiklerinde, demokratik bir sistem çözülmeye başlar.
Çünkü asgari düzeyde doğruluk ve güven olmadan, her şey siyasete dönüşüyor. Normal nesneler – maskeler, aşılar, devlet okullarındaki ders kitapları gibi – aniden kimin yanında veya kime karşı olduğunuzu belirleyen neon tabelalar haline gelir. Ve her şey siyasete dönüştüğünde, liderlerin ulusal çıkarlar için bir araya gelip işbirliği yapacakları tarafsız, kutsal bir zemin kalmaz. Bu, iklimimiz gibi demokrasimizin de düşündüğümüzden çok daha kırılgan olduğu anlamına geliyor.
Bu yüzden Cheney’nin Trump’ın Büyük Yalanına karşı bir çizgi çizerek yaptıklarına saygı duyuyorum. Ve bu yüzden Young’a geçen hafta Spotify’ın Joe Rogan’ın Covid-19 aşıları hakkında toksik yanlış bilgileri teşvik eden bir podcast’ine ev sahipliği yapmaya istekli olması nedeniyle müziğini akış hizmetinden kaldırmasını söylediği için saygı duyuyorum.
Eylemlerini açıklayan Young, web sitesinde şunları söyledi: “İfade özgürlüğünü destekliyorum. Hiçbir zaman sansürden yana olmadım. Müziğimin zararlı bilgileri yayan bir platformu desteklememesini seçebileceğim gibi, özel şirketler de nelerden yararlanacaklarını seçme hakkına sahiptir. Başkalarına yardım etmek için her gün hayatlarını riske atan sağlık çalışanları ile dayanışma içinde olmaktan mutlu ve gururluyum.”
Rogan, gelecekte “her şeyi dengelemeye” söz vererek yanıt verdi. Umarım. Bu sadece bir yüzleşmeydi, ama birçok insanın izlediği bir karşılaşmaydı. Cheney, Trump’ın G.O.P.
Ama hem o hem de Young bize şunu hatırlatıyor — ajansımız var! Yeterince Amerikalı kutsal bir ortak varlığı savunmak için ayağa kalkarsa, gerçeğin hakim olması gereken ve güvenin oluşturulabileceği bir alan, bir fark yaratabiliriz. Bu çaba olmadan demokrasimiz ve gezegenimiz tehlikede.
The Times yayınlamaya kararlıdır harf çeşitliliği editöre. Bu veya makalelerimizden herhangi biri hakkında ne düşündüğünüzü duymak isteriz. İşte bazıları ipuçları . Ve işte e-postamız: [email protected] .
The New York Times Opinion bölümünü takip edin Facebook , Twitter (@NYTopinion) ve Instagram .