Murat
New member
Kanonik Kabul Edilmeyen İnciller Nelerdir?
Hristiyanlık tarihinde, Yeni Ahit'in içinde yer alan dört İncil (Matta, Markos, Luka, Yuhanna) dışında bir dizi başka İncil de mevcuttur. Bu metinler, Hristiyanlık erken dönemlerinde yazılmış ve farklı topluluklar arasında popülerlik kazanmıştır. Ancak, bu incillerin hiçbiri Hristiyanlığın resmi kanonuna dahil edilmemiştir. Bu yazıda, kanonik kabul edilmeyen incillerin neler olduğu, neden bu metinlerin kabul edilmediği ve bu metinlerin tarihsel bağlamdaki önemi ele alınacaktır.
Kanonik Kabul Edilmeyen İncillerin Tanımı
Kanonik kabul edilmeyen inciller, Hristiyanlıkta Yeni Ahit'in parçası olmayan, ancak erken dönem Hristiyanları tarafından yazılmış olan metinlerdir. Bu metinler, genellikle Hristiyanlık tarihinin ilk yüzyıllarında ortaya çıkmış, ancak İskenderiye Konsili (M.S. 4. yüzyıl) ve diğer dini otoriteler tarafından reddedilmiştir. İncil terimi, 'iyi haber' anlamına gelir ve bu metinlerin çoğu, İsa'nın hayatı, öğretileri, mucizeleri ve ölümüne dair farklı bakış açıları sunmaktadır. Kanonik kabul edilmeyen inciller, genellikle apokrif metinler olarak adlandırılır.
Kanonik Kabul Edilmeyen İncillerin Özellikleri
Kanonik kabul edilmeyen incillerin ortak özelliklerinden biri, içerdikleri öğretilerin bazen Hristiyanlığın resmi doktrinleriyle çelişmesidir. Ayrıca, bu metinler genellikle daha az bilinen, bölgesel Hristiyan toplulukları tarafından yazılmış ve çoğu zaman belirli bir inanç ya da öğretinin savunulmasına yönelik olmuştur. Kanonik kabul edilmeyen inciller, genellikle Hristiyanlık tarihindeki sapmalar ve farklı mezheplerin izlerini taşır.
Kanonik Kabul Edilmeyen İncillerin Örnekleri
1. **Thomas İncili**
En bilinen kanonik kabul edilmeyen incillerden biri, "Thomas İncili"dir. Bu metin, İncil’in öğretilerinin farklı bir yorumu olan 114 sözden oluşur ve İsa’nın öğretilerini bir tür gizli bilgi olarak sunar. Thomas İncili, 1945'te Nag Hammadi'de bulunan el yazmalarıyla gün yüzüne çıkmıştır. Bu İncil, İsa'nın tanrısal doğasına dair farklı görüşler sunar ve İncil’in diğer metinlerinden daha az mistik bir bakış açısına sahiptir. Thomas İncili, Gnostik bir metin olarak kabul edilir ve İsa'nın öğretisinin insanın içsel bilgisiyle birleşmesini vurgular.
2. **Petrus İncili**
Petrus İncili, 2. yüzyılda yazılmış olan ve İsa'nın hayatı hakkında farklı bir bakış açısı sunan bir metindir. Bu İncil, özellikle İsa'nın ölümüne ve dirilişine dair ayrıntılar sunar, ancak diğer kanonik metinlerden farklı olarak, Petrus’un İsa'nın çarmıha gerilmesindeki rolüne dair daha belirgin bir yer tutar. Petrus İncili, erken Hristiyanlık topluluklarında belirli bir bölgesel inanç öğretilerini yansıttığı için kanonik kabul edilmemiştir.
3. **Meryem İncili**
Meryem İncili, İsa’nın annesi Meryem’in perspektifinden yazılmış bir metin olarak bilinir. Bu İncil, özellikle Meryem’in bakış açısından Hristiyanlık tarihini ele alır ve genellikle Gnostik öğretilerle ilişkilendirilir. Meryem İncili'nde, Meryem'in İsa ile olan ilişkisi ve öğretisinin, diğer İncil’lerde yer almayan yönleri vurgulanır.
4. **Yudas İncili**
Yudas İncili, 2006 yılında keşfedilen ve günümüz Hristiyan öğretisinde tartışmalara neden olan bir metin olarak dikkat çeker. Yudas İncili, İsa’nın en yakın öğrencisi Yudas’ın ihaneti konusunda alışılmadık bir bakış açısı sunar. Bu İncil, Yudas’ı sadece İsa’nın planını yerine getiren bir figür olarak tanımlar ve onun hainliğini daha pozitif bir ışıkta gösterir. Bu metin, Hristiyanlık öğretisindeki ahlaki normlarla çeliştiği için kanonik kabul edilmemiştir.
5. **Nicodemos İncili**
Nicodemos İncili, birinci yüzyılda yazıldığı düşünülen ve genellikle İsa'nın ölümüne dair önemli ayrıntılar sunduğu kabul edilen bir metindir. Bu İncil, özellikle İsa'nın çarmıha gerilmeden önceki ruhsal durumu ve sonrasında yaşanan olayları detaylandırır. Ancak, diğer kanonik metinlere kıyasla farklı anlatılar sunduğu için Hristiyanlık otoriteleri tarafından kabul edilmemiştir.
Kanonik Kabul Edilmeyen İncillerin Reddedilme Nedenleri
Kanonik kabul edilmeyen incillerin reddedilmesinin birkaç temel nedeni bulunmaktadır. Bunlar, dini otoritelerin ve erken Hristiyanlık topluluklarının metinleri değerlendirme yöntemlerine dayanmaktadır. Başlıca nedenler şunlardır:
1. **Doktrinsel Uyumsuzluk**
Kanonik metinlerin, Hristiyanlık öğretisinin temel öğretileriyle uyumlu olması beklenir. Ancak birçok kanonik kabul edilmeyen İncil, Gnostik öğretileri veya başka sapkın öğretileri içermektedir. Bu metinler, Tanrı’nın doğası, İsa’nın rolü veya kurtuluş anlayışı gibi konularda kanonik metinlerden farklı bir perspektif sunar. Bu nedenle, dini otoriteler bu metinleri kabul etmemiştir.
2. **Geç Yazılma Tarihi**
Birçok kanonik kabul edilmeyen İncil, kanonik metinlerin yazıldığı tarihlerden çok daha sonra yazılmıştır. Bu metinler genellikle ikinci ve üçüncü yüzyılda, yani Hristiyanlığın ilk dönemlerinden birkaç nesil sonra ortaya çıkmıştır. Erken dönemdeki kilise liderleri, bu metinleri orijinal öğretilerle uyumlu bulmamışlardır.
3. **Bölgesel Farklılıklar**
Kanonik kabul edilmeyen inciller, genellikle belirli bölgelerdeki Hristiyan topluluklarının inançlarını yansıtır. Bu nedenle, erken dönem Hristiyanlıkta birliği sağlamak amacıyla, yalnızca geniş çapta kabul gören ve benzer öğretileri içeren metinler kanonize edilmiştir.
Kanonik Kabul Edilmeyen İncillerin Tarihsel Önemi
Kanonik kabul edilmeyen inciller, Hristiyanlık tarihinin erken dönemlerine dair önemli bilgiler sunar. Bu metinler, erken Hristiyan topluluklarının inançlarını, fikir ayrılıklarını ve farklı bakış açılarını anlamamıza yardımcı olur. Ayrıca, Hristiyanlık doktrininin nasıl şekillendiğini ve farklı mezheplerin zamanla nasıl bir araya geldiğini görmek açısından da değer taşır. Bu metinler, yalnızca dini bir tarihsel belge değil, aynı zamanda eski kültürlerin ve toplumların dini anlayışları hakkında bilgi veren önemli kaynaklardır.
Sonuç
Kanonik kabul edilmeyen inciller, Hristiyanlığın ilk yüzyıllarındaki dini çeşitliliği ve düşünsel farklılıkları yansıtan metinlerdir. Bu metinler, Hristiyanlık tarihine dair zengin ve karmaşık bir bakış açısı sunar. Kanonik kabul edilmeyen incillerin reddedilme sebepleri, metinlerin içeriği, doktrinle uyumsuzlukları ve tarihsel bağlamdaki etkileri ile ilgilidir. Ancak bu metinler, Hristiyanlık anlayışının zamanla nasıl şekillendiği ve farklı mezheplerin ortaya çıkışı hakkında önemli ipuçları sunar.
Hristiyanlık tarihinde, Yeni Ahit'in içinde yer alan dört İncil (Matta, Markos, Luka, Yuhanna) dışında bir dizi başka İncil de mevcuttur. Bu metinler, Hristiyanlık erken dönemlerinde yazılmış ve farklı topluluklar arasında popülerlik kazanmıştır. Ancak, bu incillerin hiçbiri Hristiyanlığın resmi kanonuna dahil edilmemiştir. Bu yazıda, kanonik kabul edilmeyen incillerin neler olduğu, neden bu metinlerin kabul edilmediği ve bu metinlerin tarihsel bağlamdaki önemi ele alınacaktır.
Kanonik Kabul Edilmeyen İncillerin Tanımı
Kanonik kabul edilmeyen inciller, Hristiyanlıkta Yeni Ahit'in parçası olmayan, ancak erken dönem Hristiyanları tarafından yazılmış olan metinlerdir. Bu metinler, genellikle Hristiyanlık tarihinin ilk yüzyıllarında ortaya çıkmış, ancak İskenderiye Konsili (M.S. 4. yüzyıl) ve diğer dini otoriteler tarafından reddedilmiştir. İncil terimi, 'iyi haber' anlamına gelir ve bu metinlerin çoğu, İsa'nın hayatı, öğretileri, mucizeleri ve ölümüne dair farklı bakış açıları sunmaktadır. Kanonik kabul edilmeyen inciller, genellikle apokrif metinler olarak adlandırılır.
Kanonik Kabul Edilmeyen İncillerin Özellikleri
Kanonik kabul edilmeyen incillerin ortak özelliklerinden biri, içerdikleri öğretilerin bazen Hristiyanlığın resmi doktrinleriyle çelişmesidir. Ayrıca, bu metinler genellikle daha az bilinen, bölgesel Hristiyan toplulukları tarafından yazılmış ve çoğu zaman belirli bir inanç ya da öğretinin savunulmasına yönelik olmuştur. Kanonik kabul edilmeyen inciller, genellikle Hristiyanlık tarihindeki sapmalar ve farklı mezheplerin izlerini taşır.
Kanonik Kabul Edilmeyen İncillerin Örnekleri
1. **Thomas İncili**
En bilinen kanonik kabul edilmeyen incillerden biri, "Thomas İncili"dir. Bu metin, İncil’in öğretilerinin farklı bir yorumu olan 114 sözden oluşur ve İsa’nın öğretilerini bir tür gizli bilgi olarak sunar. Thomas İncili, 1945'te Nag Hammadi'de bulunan el yazmalarıyla gün yüzüne çıkmıştır. Bu İncil, İsa'nın tanrısal doğasına dair farklı görüşler sunar ve İncil’in diğer metinlerinden daha az mistik bir bakış açısına sahiptir. Thomas İncili, Gnostik bir metin olarak kabul edilir ve İsa'nın öğretisinin insanın içsel bilgisiyle birleşmesini vurgular.
2. **Petrus İncili**
Petrus İncili, 2. yüzyılda yazılmış olan ve İsa'nın hayatı hakkında farklı bir bakış açısı sunan bir metindir. Bu İncil, özellikle İsa'nın ölümüne ve dirilişine dair ayrıntılar sunar, ancak diğer kanonik metinlerden farklı olarak, Petrus’un İsa'nın çarmıha gerilmesindeki rolüne dair daha belirgin bir yer tutar. Petrus İncili, erken Hristiyanlık topluluklarında belirli bir bölgesel inanç öğretilerini yansıttığı için kanonik kabul edilmemiştir.
3. **Meryem İncili**
Meryem İncili, İsa’nın annesi Meryem’in perspektifinden yazılmış bir metin olarak bilinir. Bu İncil, özellikle Meryem’in bakış açısından Hristiyanlık tarihini ele alır ve genellikle Gnostik öğretilerle ilişkilendirilir. Meryem İncili'nde, Meryem'in İsa ile olan ilişkisi ve öğretisinin, diğer İncil’lerde yer almayan yönleri vurgulanır.
4. **Yudas İncili**
Yudas İncili, 2006 yılında keşfedilen ve günümüz Hristiyan öğretisinde tartışmalara neden olan bir metin olarak dikkat çeker. Yudas İncili, İsa’nın en yakın öğrencisi Yudas’ın ihaneti konusunda alışılmadık bir bakış açısı sunar. Bu İncil, Yudas’ı sadece İsa’nın planını yerine getiren bir figür olarak tanımlar ve onun hainliğini daha pozitif bir ışıkta gösterir. Bu metin, Hristiyanlık öğretisindeki ahlaki normlarla çeliştiği için kanonik kabul edilmemiştir.
5. **Nicodemos İncili**
Nicodemos İncili, birinci yüzyılda yazıldığı düşünülen ve genellikle İsa'nın ölümüne dair önemli ayrıntılar sunduğu kabul edilen bir metindir. Bu İncil, özellikle İsa'nın çarmıha gerilmeden önceki ruhsal durumu ve sonrasında yaşanan olayları detaylandırır. Ancak, diğer kanonik metinlere kıyasla farklı anlatılar sunduğu için Hristiyanlık otoriteleri tarafından kabul edilmemiştir.
Kanonik Kabul Edilmeyen İncillerin Reddedilme Nedenleri
Kanonik kabul edilmeyen incillerin reddedilmesinin birkaç temel nedeni bulunmaktadır. Bunlar, dini otoritelerin ve erken Hristiyanlık topluluklarının metinleri değerlendirme yöntemlerine dayanmaktadır. Başlıca nedenler şunlardır:
1. **Doktrinsel Uyumsuzluk**
Kanonik metinlerin, Hristiyanlık öğretisinin temel öğretileriyle uyumlu olması beklenir. Ancak birçok kanonik kabul edilmeyen İncil, Gnostik öğretileri veya başka sapkın öğretileri içermektedir. Bu metinler, Tanrı’nın doğası, İsa’nın rolü veya kurtuluş anlayışı gibi konularda kanonik metinlerden farklı bir perspektif sunar. Bu nedenle, dini otoriteler bu metinleri kabul etmemiştir.
2. **Geç Yazılma Tarihi**
Birçok kanonik kabul edilmeyen İncil, kanonik metinlerin yazıldığı tarihlerden çok daha sonra yazılmıştır. Bu metinler genellikle ikinci ve üçüncü yüzyılda, yani Hristiyanlığın ilk dönemlerinden birkaç nesil sonra ortaya çıkmıştır. Erken dönemdeki kilise liderleri, bu metinleri orijinal öğretilerle uyumlu bulmamışlardır.
3. **Bölgesel Farklılıklar**
Kanonik kabul edilmeyen inciller, genellikle belirli bölgelerdeki Hristiyan topluluklarının inançlarını yansıtır. Bu nedenle, erken dönem Hristiyanlıkta birliği sağlamak amacıyla, yalnızca geniş çapta kabul gören ve benzer öğretileri içeren metinler kanonize edilmiştir.
Kanonik Kabul Edilmeyen İncillerin Tarihsel Önemi
Kanonik kabul edilmeyen inciller, Hristiyanlık tarihinin erken dönemlerine dair önemli bilgiler sunar. Bu metinler, erken Hristiyan topluluklarının inançlarını, fikir ayrılıklarını ve farklı bakış açılarını anlamamıza yardımcı olur. Ayrıca, Hristiyanlık doktrininin nasıl şekillendiğini ve farklı mezheplerin zamanla nasıl bir araya geldiğini görmek açısından da değer taşır. Bu metinler, yalnızca dini bir tarihsel belge değil, aynı zamanda eski kültürlerin ve toplumların dini anlayışları hakkında bilgi veren önemli kaynaklardır.
Sonuç
Kanonik kabul edilmeyen inciller, Hristiyanlığın ilk yüzyıllarındaki dini çeşitliliği ve düşünsel farklılıkları yansıtan metinlerdir. Bu metinler, Hristiyanlık tarihine dair zengin ve karmaşık bir bakış açısı sunar. Kanonik kabul edilmeyen incillerin reddedilme sebepleri, metinlerin içeriği, doktrinle uyumsuzlukları ve tarihsel bağlamdaki etkileri ile ilgilidir. Ancak bu metinler, Hristiyanlık anlayışının zamanla nasıl şekillendiği ve farklı mezheplerin ortaya çıkışı hakkında önemli ipuçları sunar.