ahmetbeyler
New member
Kendi bedenimiz üzerinde daha fazla bilgiye sahip olmak için araştırmalar tüm süratiyle sürerken bilim insanları, yeni ve şaşırtan bir keşfe imza attı. Cell Systems’de yayımlanan yeni araştırma, bir insanın ne kadar yaşlı olduğu fark etmeksizin karaciğerinin yaklaşık 3 yaşında olduğunu ortaya koydu. Araştırmada 20 – 84 yaş aralığındaki 50 bireyin biyopsi örnekleri incelendi.
Bedenimiz yaşlandıkça hücrelerin yenileme ve tamirat suratları da vakit içinde azalıyorken yeni araştırma, bunun karaciğerdeki ‘hepatosit’ isimli hücreler için geçerli olmadığını gösterdi. Karaciğer hücrelerinin manasında güçlü olanlarının başka karaciğer hücreleriyle karşılaştırılması, hücre yenilenmesinde değerli farklılıkları ortaya çıkardı.
DNA’sı varlıklı olan hücreler 10 yıla kadar yaşayabiliyor:
Buna nazaran tipik hücreler yılda yaklaşık bir sefer yenilenirken, DNA manasında güçlü olan hücrelerin karaciğerde on yıl kadar yaşayabildiği gözlemlendi. Öteki hücrelerin yenilenme suratı yaşlandıkça düşerken, DNA’sı güçlü hücrelerin bu özelliğinin bizi ziyanlı mutasyonlar biriktirmekten koruyan korucu bir sistem olabileceği öne sürüldü.
Yapılan keşif, karaciğerimizin nasıl çalıştığı konusuna ışık tutan biyolojik sistemlere dair yeni ve kıymetli bir keşif olma özelliği taşıyor. Gelecekte kendimizi hastalıktan korumak için organları tanımamızın ehemmiyeti yüksek olurken bilim insanları, bir başka yandan da kalp üzere öteki organlarda da hücrelerin ne kadar süratli yenilendiğini incelemeye devam ediyor.
Bedenimiz yaşlandıkça hücrelerin yenileme ve tamirat suratları da vakit içinde azalıyorken yeni araştırma, bunun karaciğerdeki ‘hepatosit’ isimli hücreler için geçerli olmadığını gösterdi. Karaciğer hücrelerinin manasında güçlü olanlarının başka karaciğer hücreleriyle karşılaştırılması, hücre yenilenmesinde değerli farklılıkları ortaya çıkardı.
DNA’sı varlıklı olan hücreler 10 yıla kadar yaşayabiliyor:
Buna nazaran tipik hücreler yılda yaklaşık bir sefer yenilenirken, DNA manasında güçlü olan hücrelerin karaciğerde on yıl kadar yaşayabildiği gözlemlendi. Öteki hücrelerin yenilenme suratı yaşlandıkça düşerken, DNA’sı güçlü hücrelerin bu özelliğinin bizi ziyanlı mutasyonlar biriktirmekten koruyan korucu bir sistem olabileceği öne sürüldü.
Yapılan keşif, karaciğerimizin nasıl çalıştığı konusuna ışık tutan biyolojik sistemlere dair yeni ve kıymetli bir keşif olma özelliği taşıyor. Gelecekte kendimizi hastalıktan korumak için organları tanımamızın ehemmiyeti yüksek olurken bilim insanları, bir başka yandan da kalp üzere öteki organlarda da hücrelerin ne kadar süratli yenilendiğini incelemeye devam ediyor.