ahmetbeyler
New member
Lithopedion, Latince taş ve bebek sözlerinin birleşmesinden türeyen, Türkçeye ise “taşlaşmış bebek” olarak aktarılan bir terim.
Fetüsün 14 haftalık gelişmenini tamamlaması şartıyla ortaya çıkabilen bu durum, anne adayı olan/olmayan çoğu bayanı ve onların yakınlarını ilgilendiriyor. Pekala inanması güç olan bu olay, nasıl ve ne vakit ortaya çıkabiliyor?
Her şey fetüsün vefatıyla başlıyor.
Hamilelik esnasında anne karnında hayatını yitiren fetüs, kimi birtakım annenin sıhhatini tehdit edebilir. Annenin bu durumdan ziyan görüp görmemesi, bebeğin büyük ya da küçük oluşuyla hakikat orantılı olarak değişir.
Büyük bir fetüs, anne karnında öldüğünde dejenere olmaya yani bozulmaya başlar. Vücudun ortasında meyyit bir organizmanın bozulmaya başlaması ise çeşitli enfeksiyonlara yol açabilir. Bu sebeple fetüs, hayatını yitirdiğinde anne karnından düşük yolu ile alınmalıdır.
Ölü fetüs, annenin bedenini terk etmediğinde neler olur?
bu biçimde bir durumda beden, meyyit fetüsü yabancı bir nesne olarak kabul eder ve vücutta oluşturacak ziyanların önüne geçmek için bu objenin etrafını kireçle kaplar.
Vücudun, hayatını yitirmiş fetüsü kireçle çevrelemesi “taşlaşmış bebek” hadisesi olarak isimlendirilir.
Taşlaşmış bebek, bir bakıma dış gebeliğin bir diğer formu.
Dış gebelik, döllenmiş bir yumurtanın rahme giderken bir yumurta kanalına bağlanmasından kaynaklanırken; Lithopedion, döllenmiş yumurtanın, yumurta kanalına ulaşamaması ve rahmin haricinde bir yumurtalığa yahut bağırsaklara yapışmasıyla meydana gelir.
Bu durum üç farklı biçimde ortaya çıkar lakin sadece biri gerçek Lithopedion’dur.
zaten, anne karnındaki fetüsün kireçlenmesi gerçek taşlaşmış bebekken, kireçlenmenin hem fetüste tıpkı vakitte cenin zarında oluşması yahut yalnızca fetüs zarında kireçlenme oluşumu da taşlaşmış bebek zannedilebilir.
Taşlaşmış bebeğe maruz kalan bayanların yaş ortalaması 50 iken, bu rahatsızlığa işaret eden semptomlar kimi vakit gözlemlenebilirken kimi vakit gözlemlenemez.
Taş bebekler, 23 ila 100 yaş içindeki bayanlarda, yarısından fazlasında menapozdan daha sonra görülmekle birlikte, 4 ila 70 yıl içinde ortalama 22 yıl anne karnındaki varlığını korur.
Sabit bir belirti göstermemekle birlikte, şimdiye kadarki olaylarda idrar sorunları, sistemsiz ya da ansızın adet görme, karın bölgesinde tanımlanamayan şişliklerler Lithopedion’un belirtileri içinde.
hiç bir belirtinin olmadığı durumlarda ise taşlaşan fetüs, anne rahminde senelerca varlığını sürdürebilir.
Bu olaylardan en şaşırtan olanı, 90 yaşında bir bayana ilişkin.
Tahmini olarak 70 yıl boyunca, karın boşluğunda gelişmenini tamamlamış bir bebek taşıdığı tespit edilen bayan, yıllar öncesinde çeşitli gebelik hikayeleri geçirdiğini ancak hiç birinden emin olamadığını tabir ederken, bu olaya maruz kalan 68 yaşında bir Fransız’ın ise, karnının “ömrü boyunca şiş, sert ve ağrılı” olduğundan yakındığı bilinmekte.
Lithopedion, hayatın sonu değil.
Taşlaşmış bebek olayı hiç bir bayan için hayati risk taşımazken, bu durumu deneyimleyen annelerin, ileriki senelerda istek ettiği kadar sağlıklı çocuk dünyaya getirmesi de mümkün.
Fetüsün 14 haftalık gelişmenini tamamlaması şartıyla ortaya çıkabilen bu durum, anne adayı olan/olmayan çoğu bayanı ve onların yakınlarını ilgilendiriyor. Pekala inanması güç olan bu olay, nasıl ve ne vakit ortaya çıkabiliyor?
Her şey fetüsün vefatıyla başlıyor.
Hamilelik esnasında anne karnında hayatını yitiren fetüs, kimi birtakım annenin sıhhatini tehdit edebilir. Annenin bu durumdan ziyan görüp görmemesi, bebeğin büyük ya da küçük oluşuyla hakikat orantılı olarak değişir.
Büyük bir fetüs, anne karnında öldüğünde dejenere olmaya yani bozulmaya başlar. Vücudun ortasında meyyit bir organizmanın bozulmaya başlaması ise çeşitli enfeksiyonlara yol açabilir. Bu sebeple fetüs, hayatını yitirdiğinde anne karnından düşük yolu ile alınmalıdır.
Ölü fetüs, annenin bedenini terk etmediğinde neler olur?
bu biçimde bir durumda beden, meyyit fetüsü yabancı bir nesne olarak kabul eder ve vücutta oluşturacak ziyanların önüne geçmek için bu objenin etrafını kireçle kaplar.
Vücudun, hayatını yitirmiş fetüsü kireçle çevrelemesi “taşlaşmış bebek” hadisesi olarak isimlendirilir.
Taşlaşmış bebek, bir bakıma dış gebeliğin bir diğer formu.
Dış gebelik, döllenmiş bir yumurtanın rahme giderken bir yumurta kanalına bağlanmasından kaynaklanırken; Lithopedion, döllenmiş yumurtanın, yumurta kanalına ulaşamaması ve rahmin haricinde bir yumurtalığa yahut bağırsaklara yapışmasıyla meydana gelir.
Bu durum üç farklı biçimde ortaya çıkar lakin sadece biri gerçek Lithopedion’dur.
zaten, anne karnındaki fetüsün kireçlenmesi gerçek taşlaşmış bebekken, kireçlenmenin hem fetüste tıpkı vakitte cenin zarında oluşması yahut yalnızca fetüs zarında kireçlenme oluşumu da taşlaşmış bebek zannedilebilir.
Taşlaşmış bebeğe maruz kalan bayanların yaş ortalaması 50 iken, bu rahatsızlığa işaret eden semptomlar kimi vakit gözlemlenebilirken kimi vakit gözlemlenemez.
Taş bebekler, 23 ila 100 yaş içindeki bayanlarda, yarısından fazlasında menapozdan daha sonra görülmekle birlikte, 4 ila 70 yıl içinde ortalama 22 yıl anne karnındaki varlığını korur.
Sabit bir belirti göstermemekle birlikte, şimdiye kadarki olaylarda idrar sorunları, sistemsiz ya da ansızın adet görme, karın bölgesinde tanımlanamayan şişliklerler Lithopedion’un belirtileri içinde.
hiç bir belirtinin olmadığı durumlarda ise taşlaşan fetüs, anne rahminde senelerca varlığını sürdürebilir.
Bu olaylardan en şaşırtan olanı, 90 yaşında bir bayana ilişkin.
Tahmini olarak 70 yıl boyunca, karın boşluğunda gelişmenini tamamlamış bir bebek taşıdığı tespit edilen bayan, yıllar öncesinde çeşitli gebelik hikayeleri geçirdiğini ancak hiç birinden emin olamadığını tabir ederken, bu olaya maruz kalan 68 yaşında bir Fransız’ın ise, karnının “ömrü boyunca şiş, sert ve ağrılı” olduğundan yakındığı bilinmekte.
Lithopedion, hayatın sonu değil.
Taşlaşmış bebek olayı hiç bir bayan için hayati risk taşımazken, bu durumu deneyimleyen annelerin, ileriki senelerda istek ettiği kadar sağlıklı çocuk dünyaya getirmesi de mümkün.
- Kaynaklar: Nbc News, Psychology Today, Reddit, The Sun