ahmetbeyler
New member
Bilhassa Türkiye üzere her saniye yeni bir gündemin ortaya çıktığı, olumsuz haberlerin daima medyaya yansıdığı bir ülkede yaşamak hepimizde istemsizce bir his çökmesine yol açabiliyor. Giderek hayatımızdan tat alamamaya başlamış olsak da bunun tesirini azaltacak tahlilleri de daima bir arada arıyoruz. İşte bugün, biroldukca kişinin aklından geçen o tahlil, bilim insanları tarafınca bir araştırmayla ortaya kondu.
Almanya’nın Ruhr Üniversitesi’ndeki araştırmacılar tarafınca yapılan çalışma, akıllı telefonların beşerler üstündeki olumsuz tesirlerinden birini daha gösterdi. Yapılan çalışma, akıllı telefon kullanmasının her gün sadece bir saatlik de olsa azaltılmasının kişiyi daha az kaygılı ve hayattan daha mutlu yaptığını gösterdi.
Telefonu büsbütün bırakmak en tesirli yol değil:
Toplam 619 kişinin iştirakiyle gerçekleşen çalışmada iştirakçiler, 200’ü bir haftalığına telefonu büsbütün bırakacak, 226’sı telefon kullanmasını günde 1 saat azaltacak ve 193’ü kullanım alışkanlığını hiç değiştirmeyecek biçimde 3 kümeye ayrıldı. Sonuçlar, telefonun büsbütün bırakılmasının en düzgün tahlil sistemi olmadığına da işaret etti.
Telefonu büsbütün bırakan ve kullanmasını azaltan kümelerin ikisinde de bireylerde olumlu tarafta gelişme görüldü. Ama kullanmasını sadece bir müddetyle azaltarak şahıslardaki bu olumlu tesirin epey daha uzun sürdüğünü gösterdi. Üstelik bu kümede günlük akıllı telefon kullanım müddetinin 4 ay daha sonrasında bir deneyde olmamalarına karşın 45 dakika daha azaldığı görüldü.
Çalışmaya katılan iştirakçilerin pek birçok, telefonlarını Google’da arama yapmak, taraf bulmak, e-maillerini ya da hava durumunu denetim etmek, alışveriş yapmak, haberleri okumak, sinema seyretmek ya da toplumsal medyada dolaşmak için kullandığını belirtti.
Almanya’nın Ruhr Üniversitesi’ndeki araştırmacılar tarafınca yapılan çalışma, akıllı telefonların beşerler üstündeki olumsuz tesirlerinden birini daha gösterdi. Yapılan çalışma, akıllı telefon kullanmasının her gün sadece bir saatlik de olsa azaltılmasının kişiyi daha az kaygılı ve hayattan daha mutlu yaptığını gösterdi.
Telefonu büsbütün bırakmak en tesirli yol değil:
Toplam 619 kişinin iştirakiyle gerçekleşen çalışmada iştirakçiler, 200’ü bir haftalığına telefonu büsbütün bırakacak, 226’sı telefon kullanmasını günde 1 saat azaltacak ve 193’ü kullanım alışkanlığını hiç değiştirmeyecek biçimde 3 kümeye ayrıldı. Sonuçlar, telefonun büsbütün bırakılmasının en düzgün tahlil sistemi olmadığına da işaret etti.
Telefonu büsbütün bırakan ve kullanmasını azaltan kümelerin ikisinde de bireylerde olumlu tarafta gelişme görüldü. Ama kullanmasını sadece bir müddetyle azaltarak şahıslardaki bu olumlu tesirin epey daha uzun sürdüğünü gösterdi. Üstelik bu kümede günlük akıllı telefon kullanım müddetinin 4 ay daha sonrasında bir deneyde olmamalarına karşın 45 dakika daha azaldığı görüldü.
Çalışmaya katılan iştirakçilerin pek birçok, telefonlarını Google’da arama yapmak, taraf bulmak, e-maillerini ya da hava durumunu denetim etmek, alışveriş yapmak, haberleri okumak, sinema seyretmek ya da toplumsal medyada dolaşmak için kullandığını belirtti.