semaver
New member
Acıbadem Kayseri Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Bertan Cengiz, çok kafein tüketiminin osteoporoz riskini arttırdığını belirterek, “Osteoporozu engellemede sporun fazlaca büyük hissesi var” dedi.
Hormonal yapılarından dolayı bayanlarda osteoporozun daha fazla görülebileceğini söyleyen Dr. Bertan Cengiz, “Halk içinde ‘kemik erimesi’ olarak bilinen Osteoporoz, aslında kemik erimesi olduğu kadar kemik kalitesinin de bozulduğu bir rahatsızlıktır. Hem kemiğin yoğunluk kaybı tıpkı vakitte mikro mimarisinin yani iç yapısının bozulmasını tabir eder. Kemiklerin içlerinde boşluklar oluşur ve yoğunlukları azalır. Bu durum kemiğin kırılması ya da çatlamasına yer hazırlar. Osteoporoz niçiniyle kırıklar en hayli el bileği, omurga ve kalçada bulunan kemiklerde görülür. En kıymetli risk faktörü, yaştır. Yaş ilerledikçe kemik erimesi yani osteoporoz da artmaktadır. Osteoporoz açısından bakıldığında yaşın yanı sıra çeşitli risk faktörleri bulunuyor. Bayanlar risk altındadır. Zira yapıları ve hormonal durumlarından dolayı bayanlarda, erkeklere nazaran osteoporozu daha fazla görürüz. Ayrıyeten beyaz ırkta, siyah ırka bakılırsa daha fazla görülüyor. Birtakım hastalıkların tedavisi de riski artırabilir. Örneğin tiroid rahatsızlığı ya da farklı rahatsızlıklardan dolayı kullanılan ilaçlar bir daha osteoporozun daha fazla görülmesine yol açabilir. Çok derecede kafein tüketimi ve alkol alımı osteoporoz riskini artıran öteki bir faktör” dedi.
Osteoporozun belirtilerine dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Dr. Bertan Cengiz “İleri yaşlarda omurgadaki ya da başka kemiklerdeki çökmelerden dolayı oluşan uzunluk kısalması, kamburluk gelişmesi, birtakım duruş bozuklukları genelde osteoporozda ikincil olarak gördüğümüz durumlardır. Osteoporoz ekseriyetle sükunet içinde ilerler. Birinci kırık oluşana kadar belirti vermeyebilir. Yani belirti vermemesi sebebiyle kişinin daha dikkatli olması ve uzmanların önerdiği periyotlarda tetkik yaptırmaları epeyce değerli hale geliyor. 20 Ekim Dünya Osteoporoz Günü, bütün dünyada osteoporoz rahatsızlığına dikkat çekmek için belirlenmiş bir gündür; bu hususta bilhassa menopoza girdikten daha sonra bayanların kesinlikle yıllık kemik taraması testlerini, kemik mineral ölçümlerini yaptırmalarını istiyoruz. Bunun haricinde, idman yapmalarını ve beslenmelerine fazlaca dikkat etmelerini öneriyoruz. Osteoporoz; tespit edildikten daha sonra ilerlemesi engellenebilen bir rahatsızlıktır. Bilhassa ileriki yaşlarda, kalça kırıklarının, omurga kırıklarının en sık sebebi osteoporozdur. Bunun şuurunda olmalarını ve buna yönelik erken yaşlarda önlem alınırsa, önlenebileceğinin bilinmesini isterim” dedi.
Dr. Bertan Cengiz, hastalığı engellemede sporun fazlaca büyük katkısı olduğunu söyleyerek, kelamlarına şöyle devam etti:
“Tedaviden çok önleyici önlemler bu hastalıktaki en kıymetli faktörlerdir. Pekala, nasıl önlem alacağız? 30 yaşına kadar bedenimiz kemik imal istikametinde ilerlerken 30 yaşından daha sonra erime tarafında ilerler. 30 yaşa kadar beslenme ve bunun yanında yapılan sporun fazlaca önemli olumlu tesiri var. Alışılmış ki ileri yaşlarda yapılan sporun epeyce tesiri var lakin 30 yaşına kadar uygun beslenme ve sporun osteoporozun önlenmesi üzerinde önemli yararı var. Bunların yanında güneşten aldığımız D vitamini, osteoporozun önlenmesinde değerli bir etkendir. Bütün bu faktörleri düşündüğümüzde en değerli iki etkenin beslenme ve hareket yani antrenman olduğunu söyleyebiliriz.”
Hormonal yapılarından dolayı bayanlarda osteoporozun daha fazla görülebileceğini söyleyen Dr. Bertan Cengiz, “Halk içinde ‘kemik erimesi’ olarak bilinen Osteoporoz, aslında kemik erimesi olduğu kadar kemik kalitesinin de bozulduğu bir rahatsızlıktır. Hem kemiğin yoğunluk kaybı tıpkı vakitte mikro mimarisinin yani iç yapısının bozulmasını tabir eder. Kemiklerin içlerinde boşluklar oluşur ve yoğunlukları azalır. Bu durum kemiğin kırılması ya da çatlamasına yer hazırlar. Osteoporoz niçiniyle kırıklar en hayli el bileği, omurga ve kalçada bulunan kemiklerde görülür. En kıymetli risk faktörü, yaştır. Yaş ilerledikçe kemik erimesi yani osteoporoz da artmaktadır. Osteoporoz açısından bakıldığında yaşın yanı sıra çeşitli risk faktörleri bulunuyor. Bayanlar risk altındadır. Zira yapıları ve hormonal durumlarından dolayı bayanlarda, erkeklere nazaran osteoporozu daha fazla görürüz. Ayrıyeten beyaz ırkta, siyah ırka bakılırsa daha fazla görülüyor. Birtakım hastalıkların tedavisi de riski artırabilir. Örneğin tiroid rahatsızlığı ya da farklı rahatsızlıklardan dolayı kullanılan ilaçlar bir daha osteoporozun daha fazla görülmesine yol açabilir. Çok derecede kafein tüketimi ve alkol alımı osteoporoz riskini artıran öteki bir faktör” dedi.
Osteoporozun belirtilerine dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Dr. Bertan Cengiz “İleri yaşlarda omurgadaki ya da başka kemiklerdeki çökmelerden dolayı oluşan uzunluk kısalması, kamburluk gelişmesi, birtakım duruş bozuklukları genelde osteoporozda ikincil olarak gördüğümüz durumlardır. Osteoporoz ekseriyetle sükunet içinde ilerler. Birinci kırık oluşana kadar belirti vermeyebilir. Yani belirti vermemesi sebebiyle kişinin daha dikkatli olması ve uzmanların önerdiği periyotlarda tetkik yaptırmaları epeyce değerli hale geliyor. 20 Ekim Dünya Osteoporoz Günü, bütün dünyada osteoporoz rahatsızlığına dikkat çekmek için belirlenmiş bir gündür; bu hususta bilhassa menopoza girdikten daha sonra bayanların kesinlikle yıllık kemik taraması testlerini, kemik mineral ölçümlerini yaptırmalarını istiyoruz. Bunun haricinde, idman yapmalarını ve beslenmelerine fazlaca dikkat etmelerini öneriyoruz. Osteoporoz; tespit edildikten daha sonra ilerlemesi engellenebilen bir rahatsızlıktır. Bilhassa ileriki yaşlarda, kalça kırıklarının, omurga kırıklarının en sık sebebi osteoporozdur. Bunun şuurunda olmalarını ve buna yönelik erken yaşlarda önlem alınırsa, önlenebileceğinin bilinmesini isterim” dedi.
Dr. Bertan Cengiz, hastalığı engellemede sporun fazlaca büyük katkısı olduğunu söyleyerek, kelamlarına şöyle devam etti:
“Tedaviden çok önleyici önlemler bu hastalıktaki en kıymetli faktörlerdir. Pekala, nasıl önlem alacağız? 30 yaşına kadar bedenimiz kemik imal istikametinde ilerlerken 30 yaşından daha sonra erime tarafında ilerler. 30 yaşa kadar beslenme ve bunun yanında yapılan sporun fazlaca önemli olumlu tesiri var. Alışılmış ki ileri yaşlarda yapılan sporun epeyce tesiri var lakin 30 yaşına kadar uygun beslenme ve sporun osteoporozun önlenmesi üzerinde önemli yararı var. Bunların yanında güneşten aldığımız D vitamini, osteoporozun önlenmesinde değerli bir etkendir. Bütün bu faktörleri düşündüğümüzde en değerli iki etkenin beslenme ve hareket yani antrenman olduğunu söyleyebiliriz.”