ahmetbeyler
New member
kimi vakit bitkilere dokununca yapraklarını kapatmak yahut açmak üzere yansılar verirler ya, hiç sebebini merak ettiniz mi? İşte bu 30 yıllık genetik gizem sonunda çözüldü. Dokunmanın bitkilerde gerilim tepkilerini tetikleyebileceği aslında uzun bir müddetdir biliniyordu fakat araştırmacıların bu tepkinin niçinini açıklamak için yaptığı çalışmalar sonuçsuz çıkmıştı.
İsveç Lund Üniversitesi’nden araştırmacılar, yaptıkları deneylerde bitkilerin dokunmak üzere mekanik uyaranlara nasıl bu kadar kuvvetli reaksiyon verdiğini açıklayan genetik kodlar buldular. Pekala bu gizemin çözülmesi ve genetik kodların kırılması bize nasıl yarar sağlayabilir?
Bu sayede bitkilerin epey daha süratli çiçek açıp meyve vermesi sağlanabilir
İnsanlardan farklı olarak bitkiler acıyı hissedemezler lakin insan dokunuşu, hayvan dokunuşu, rüzgâr ve yağmur üzere mekanik uyaranlara karşı kuvvetli reaksiyon verirler. Bu dış etkenler, bitkinin moleküler savunma sisteminin süratle devreye girmesine niye olur ve bu da bitkilerin daha sağlam hale gelmesine ve daha geç çiçek açmasına sebep olur.
Bu olay aslında Darwin’den beri bilinmesine karşın husus hakkında hala birfazlaca soru işareti var. Science Advances mecmuasında yayınlanan yeni bir makale (üstte bahsini geçtiğimiz araştırma), bitkinin savunmasının dış tesirlerle nasıl güçlendirildiğini etkileyen karmaşık düzenleyici ağları inceledi ve genetik kodlarını açığa çıkardı.
İsveç Lund Üniversitesi’ndeki araştırmacılar şunları söylüyorlar: “Bitki teresini yumuşak fırça darbeleriyle uyardık, akabinde binlerce gen aktive edildi ve gerilim hormonları salındı. ondan sonrasında bu süreçten sorumlu olan genleri bulmak için genetik tarama metodunu kullandık. sonuçlarımız, 30 yıldır dünyanın moleküler biyologlarının gözünden kaçan bilimsel bir gizemi çözdü.
Bir bitkinin fizikî temas ve dokunmaya verdiği yansıyı denetim eden büsbütün yeni bir sinyal yolu belirledik. İklim değişikliğinin yol açtığı çok değişken hava şartları ve patojen enfeksiyonlar göz önüne alındığında, mahsul verimliliğini ve direncini artırmak için ekolojik dengeyi koruyacak yeni yollar bulmak son derece kıymetlidir.”
Şayet araştırmacılar bu kodu kırabilirlerse ve savunma tesirini aksine çevirebilirlerse gelecekte mahsullerde daha yüksek randıman ve uygunlaştırılmış gerilim direnci sağlamaya yardımcı olabilir ki bu da kıtlığa karşı alınmış en kuvvetli tedbirlerden biri olabilir. Siz ne düşünüyorsunuz? Fikirlerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı lütfen unutmayın.
İsveç Lund Üniversitesi’nden araştırmacılar, yaptıkları deneylerde bitkilerin dokunmak üzere mekanik uyaranlara nasıl bu kadar kuvvetli reaksiyon verdiğini açıklayan genetik kodlar buldular. Pekala bu gizemin çözülmesi ve genetik kodların kırılması bize nasıl yarar sağlayabilir?
Bu sayede bitkilerin epey daha süratli çiçek açıp meyve vermesi sağlanabilir
İnsanlardan farklı olarak bitkiler acıyı hissedemezler lakin insan dokunuşu, hayvan dokunuşu, rüzgâr ve yağmur üzere mekanik uyaranlara karşı kuvvetli reaksiyon verirler. Bu dış etkenler, bitkinin moleküler savunma sisteminin süratle devreye girmesine niye olur ve bu da bitkilerin daha sağlam hale gelmesine ve daha geç çiçek açmasına sebep olur.
Bu olay aslında Darwin’den beri bilinmesine karşın husus hakkında hala birfazlaca soru işareti var. Science Advances mecmuasında yayınlanan yeni bir makale (üstte bahsini geçtiğimiz araştırma), bitkinin savunmasının dış tesirlerle nasıl güçlendirildiğini etkileyen karmaşık düzenleyici ağları inceledi ve genetik kodlarını açığa çıkardı.
İsveç Lund Üniversitesi’ndeki araştırmacılar şunları söylüyorlar: “Bitki teresini yumuşak fırça darbeleriyle uyardık, akabinde binlerce gen aktive edildi ve gerilim hormonları salındı. ondan sonrasında bu süreçten sorumlu olan genleri bulmak için genetik tarama metodunu kullandık. sonuçlarımız, 30 yıldır dünyanın moleküler biyologlarının gözünden kaçan bilimsel bir gizemi çözdü.
Bir bitkinin fizikî temas ve dokunmaya verdiği yansıyı denetim eden büsbütün yeni bir sinyal yolu belirledik. İklim değişikliğinin yol açtığı çok değişken hava şartları ve patojen enfeksiyonlar göz önüne alındığında, mahsul verimliliğini ve direncini artırmak için ekolojik dengeyi koruyacak yeni yollar bulmak son derece kıymetlidir.”
Şayet araştırmacılar bu kodu kırabilirlerse ve savunma tesirini aksine çevirebilirlerse gelecekte mahsullerde daha yüksek randıman ve uygunlaştırılmış gerilim direnci sağlamaya yardımcı olabilir ki bu da kıtlığa karşı alınmış en kuvvetli tedbirlerden biri olabilir. Siz ne düşünüyorsunuz? Fikirlerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı lütfen unutmayın.