ahmetbeyler
New member
Özellikle The Last of Us dizisiyle bir fazlaca insan “Acaba Cordyceps üzere zombi mantar cinsleri insanlara bulaşabilir mi?” sorusunu sormaya başladı. Bu zombi mantarın insanlara bulaşıp bulaşmayacağı hakkındaki bilimsel araştırmaları sizlerle paylaşmıştık. Lakin o denli bir mantar var ki 300 kişilik köyü sadece birkaç günde delirtmeyi başardı.
1951 yılında Fransa’nın Pont-Saint-Esprit köyünde (şu anda bir kasaba olsa da bu biçimdelar küçük bir köydü) yaşanan bu garip olayda beşerler zombiye dönüşmedi fakat akıl sıhhatlerini kalıcı olarak kaybetti. Üstelik tüm bunlara sebep olan mantarla bugün bile rahatlıkla karşılaşabilirsiniz. Hatta farkında olmadan bu mantarı tüketmiş bile olabilirsiniz.
300 kişilik köy halkı ekmek yediği için delirdi
Bu küçük köy halkının insanları, sabah delirmiş bir biçimde uyandı. Birinci başta tipik besin zehirlenmesi belirtileri gösteren köy halkının oldukça geçmeden halüsinasyonların tesiri altında olduğu ortaya çıktı. Görgü şahitlerinin anlattıklarına bakılırsa 11 yaşında bir çocuk, büyükannesini boğmaya çalıştı; bazı köylüler kendini ölü yahut ejderha zannetmeye başladı.
Hatta içlerinde hayali canavarlarla savaşanlar bile vardı. Köydeki köpekler ve ördekler bile bu ekmeğin tesiri altındaydı. Alışılmış ki neredeyse tüm köy bu türlü olunca tabiplerin ve araştırmacıların ilgisi çabucak köye yöneldi, 250 köylü incelenmeye başladı. İncelenen hastalardan 50 adedinde ileri düzeyde akıl hastalığı başladığı tespit edilmiş ve bu bireyler akıl hastanesine kapatılmıştı.
Tabii ki şikayetlerin artmasıyla tabipler köyde ve köyün etrafında ayrıntılı araştımalar yaptı ve sorunun köyün ekmek fırınından yayıldığını tespit etti. Az ekmek yiyen köylüler yalnızca fizikî şikayetlerde bulunurken hayli fazla ekmek tüketen köylülerse akıl sıhhatlerini büsbütün kaybetmişti.
Tüm köyü ‘ergot mantarı’ delirtmişti
Tahılların ortasına karışan Ergot mantarı
vakadan yaklaşık 3 ay daha sonra British Medical Journey‘de paylaşılan bir makalede ekmeklerin incelendiği ve ekmeklerin imalinde kullanılan çavdarlarda oluşan ergot mantarı niçiniyle köylülerin delirdiği açıklanmıştı. Ergot mantarı, çoklukla buğday, arpa, çavdar ve yulaf üzere tahıl mamüllerine bulaşan ve onların üzerinde yaşayarak bu tahıl mamüllerini “zehirler” ve tahıl mamüllerini tüketen bireylerde ergotizm (halk içinde şeytanın ateşi olarak da bilinir) ismi verilen bir hastalığa niye olur.
Mide bulantısı, iştahsızlık, ishal ve fizikî ağrılar üzere tipik besin zehirlenmesi belirtilerinin yanı sıra mantarın tüketim ölçüsüne bağlı olarak ağır halüsinasyonlar ve akıl sıhhatinin kaybedilmesine kadar uzanan mental hastalıklara da niye olan bu mantar, o periyotlarda tedavisi mümkün olmayan hastalıklardan birisiydi.
Halk içinde “lanetli ekmek” olarak anılmaya başlayan mantarlı ekmekleri üreten fırıncı Roch Briand’ın, ekmeklerde kullanılan çavdarların mantarlı olduğunu fark edememesi niçiniyle tüm köyün zehirlendiği argüman edilmiş ve husus kapanmıştı. Lakin ondan sonrasındaları bu halüsinasyonlar ve sanrılar devam etti ve ortaya fazlaca farklı tezler atıldı.
İşin ardında CIA mi var?
Olayların üzerinden 2 yıl geçtikten daha sonra mantar tarafınca zehirlenen lakin akıl sıhhati yerinde olan köylülerden birisi köy meydanında intihar etmiş ve lanetli ekmek teorileri bir daha konuşulmaya başlamıştı.
Kimi araştırmacılar ekmeğin yanında köyün içme suyunun da zehirlenmiş olabileceğini argüman etmiş ve araştırılmasını önermişti. Lakin tüm Fransa’da ve Avrupa’da duyulan bu olayın akabinde vatandaşlar bunun bir CIA deneyi olduğunu sav etmiş ve CIA’in ekmeklere halüsinojenik bir uyuşturucu olan LSD karıştırdığını argüman etmişti. Bu komplo teorisine kimi araştırmacılar da takviye vermiş ve işlenmiş ergot mantarının bu kadar halüsinojenik olamayacağını savunmuş.
Tabii bu noktadan daha sonra ortaya uçuk kaçık bir hayli tez ortaya atıldı. Kimi vatandaşlar bunun uzaylı deneyleri olabileceğini bile sav etmişti lakin teoriler yüklü olarak CIA deneyi ve Ergot mantarı üzerinden ilerliyordu.
CIA yetkililerinin kulağına kadar giden bu komplo teorisi, CIA tarafınca yalanlanmıştı fakat ondan sonrasındaları olayın üstünün kapatılmaya çalışılmasıyla bir arada bu olay da bir CIA komplo teorisine ve efsaneye dönüştü.
Yaşanan bu garip olaydan yaklaşık 60 yıl daha sonra 2010 yılında bir Fransız gazeteci, Freedom of Information Act (Bilgi özgürlüğü) yasası niçiniyle herkese açık paylaşılan CIA evraklarının içinde hükümetin Fransa’da düzenlenen LSD deneylerinin ispatlarını bulduğunu argüman etmiş ve bir ilaç firmasının CIA ile 1950 yılındaki kelamda görüşmelerini ifşalayarak olayı bir daha gündeme taşımak istemişti. Lakin ne gazetecinin bulduğunu argüman ettiği CIA dosyaları ne de ismi geçen ilaç firmasıyla olan konuşmalar gerçekti.bu biçimdece bu olay da unutulmaya yüz tuttu.
The Last of Us oyununa ve dizisine husus olan Cordyceps mantarının aksine Ergot mantarı her türlü tahıl eseri üzerinden insanlara bulaşabiliyor ve tüketim ölçüsüne bağlı olarak sıradan besin zehirlenmelerinden tutun da ölümlere kadar gidebiliyor.Ancak doğal ki birkaç tane Ergot mantarı tükettiğiniz için delirmeniz pek de mümkün değil.
Düzenli ve uzun periyodik tüketim halindeyse siz de Pont-Saint-Esprit köylüleri üzere akıl sıhhatinizi kaybedebilirsiniz. her neyse ki günümüzde tahıl üreticileri bu mantarlardan korunması için nizamlı olarak ilaçlama yapıyor ve tahıl mamüllerinden un ve gibisi besinler üreten firmalar ergot başta olmak üzere tüm tahıl mantarlarına karşı önlemler almış durumda.
1951 yılında Fransa’nın Pont-Saint-Esprit köyünde (şu anda bir kasaba olsa da bu biçimdelar küçük bir köydü) yaşanan bu garip olayda beşerler zombiye dönüşmedi fakat akıl sıhhatlerini kalıcı olarak kaybetti. Üstelik tüm bunlara sebep olan mantarla bugün bile rahatlıkla karşılaşabilirsiniz. Hatta farkında olmadan bu mantarı tüketmiş bile olabilirsiniz.
300 kişilik köy halkı ekmek yediği için delirdi
Bu küçük köy halkının insanları, sabah delirmiş bir biçimde uyandı. Birinci başta tipik besin zehirlenmesi belirtileri gösteren köy halkının oldukça geçmeden halüsinasyonların tesiri altında olduğu ortaya çıktı. Görgü şahitlerinin anlattıklarına bakılırsa 11 yaşında bir çocuk, büyükannesini boğmaya çalıştı; bazı köylüler kendini ölü yahut ejderha zannetmeye başladı.
Hatta içlerinde hayali canavarlarla savaşanlar bile vardı. Köydeki köpekler ve ördekler bile bu ekmeğin tesiri altındaydı. Alışılmış ki neredeyse tüm köy bu türlü olunca tabiplerin ve araştırmacıların ilgisi çabucak köye yöneldi, 250 köylü incelenmeye başladı. İncelenen hastalardan 50 adedinde ileri düzeyde akıl hastalığı başladığı tespit edilmiş ve bu bireyler akıl hastanesine kapatılmıştı.
Tabii ki şikayetlerin artmasıyla tabipler köyde ve köyün etrafında ayrıntılı araştımalar yaptı ve sorunun köyün ekmek fırınından yayıldığını tespit etti. Az ekmek yiyen köylüler yalnızca fizikî şikayetlerde bulunurken hayli fazla ekmek tüketen köylülerse akıl sıhhatlerini büsbütün kaybetmişti.
Tüm köyü ‘ergot mantarı’ delirtmişti
Tahılların ortasına karışan Ergot mantarı
vakadan yaklaşık 3 ay daha sonra British Medical Journey‘de paylaşılan bir makalede ekmeklerin incelendiği ve ekmeklerin imalinde kullanılan çavdarlarda oluşan ergot mantarı niçiniyle köylülerin delirdiği açıklanmıştı. Ergot mantarı, çoklukla buğday, arpa, çavdar ve yulaf üzere tahıl mamüllerine bulaşan ve onların üzerinde yaşayarak bu tahıl mamüllerini “zehirler” ve tahıl mamüllerini tüketen bireylerde ergotizm (halk içinde şeytanın ateşi olarak da bilinir) ismi verilen bir hastalığa niye olur.
Mide bulantısı, iştahsızlık, ishal ve fizikî ağrılar üzere tipik besin zehirlenmesi belirtilerinin yanı sıra mantarın tüketim ölçüsüne bağlı olarak ağır halüsinasyonlar ve akıl sıhhatinin kaybedilmesine kadar uzanan mental hastalıklara da niye olan bu mantar, o periyotlarda tedavisi mümkün olmayan hastalıklardan birisiydi.
Halk içinde “lanetli ekmek” olarak anılmaya başlayan mantarlı ekmekleri üreten fırıncı Roch Briand’ın, ekmeklerde kullanılan çavdarların mantarlı olduğunu fark edememesi niçiniyle tüm köyün zehirlendiği argüman edilmiş ve husus kapanmıştı. Lakin ondan sonrasındaları bu halüsinasyonlar ve sanrılar devam etti ve ortaya fazlaca farklı tezler atıldı.
İşin ardında CIA mi var?
Olayların üzerinden 2 yıl geçtikten daha sonra mantar tarafınca zehirlenen lakin akıl sıhhati yerinde olan köylülerden birisi köy meydanında intihar etmiş ve lanetli ekmek teorileri bir daha konuşulmaya başlamıştı.
Kimi araştırmacılar ekmeğin yanında köyün içme suyunun da zehirlenmiş olabileceğini argüman etmiş ve araştırılmasını önermişti. Lakin tüm Fransa’da ve Avrupa’da duyulan bu olayın akabinde vatandaşlar bunun bir CIA deneyi olduğunu sav etmiş ve CIA’in ekmeklere halüsinojenik bir uyuşturucu olan LSD karıştırdığını argüman etmişti. Bu komplo teorisine kimi araştırmacılar da takviye vermiş ve işlenmiş ergot mantarının bu kadar halüsinojenik olamayacağını savunmuş.
Tabii bu noktadan daha sonra ortaya uçuk kaçık bir hayli tez ortaya atıldı. Kimi vatandaşlar bunun uzaylı deneyleri olabileceğini bile sav etmişti lakin teoriler yüklü olarak CIA deneyi ve Ergot mantarı üzerinden ilerliyordu.
CIA yetkililerinin kulağına kadar giden bu komplo teorisi, CIA tarafınca yalanlanmıştı fakat ondan sonrasındaları olayın üstünün kapatılmaya çalışılmasıyla bir arada bu olay da bir CIA komplo teorisine ve efsaneye dönüştü.
Yaşanan bu garip olaydan yaklaşık 60 yıl daha sonra 2010 yılında bir Fransız gazeteci, Freedom of Information Act (Bilgi özgürlüğü) yasası niçiniyle herkese açık paylaşılan CIA evraklarının içinde hükümetin Fransa’da düzenlenen LSD deneylerinin ispatlarını bulduğunu argüman etmiş ve bir ilaç firmasının CIA ile 1950 yılındaki kelamda görüşmelerini ifşalayarak olayı bir daha gündeme taşımak istemişti. Lakin ne gazetecinin bulduğunu argüman ettiği CIA dosyaları ne de ismi geçen ilaç firmasıyla olan konuşmalar gerçekti.bu biçimdece bu olay da unutulmaya yüz tuttu.
The Last of Us oyununa ve dizisine husus olan Cordyceps mantarının aksine Ergot mantarı her türlü tahıl eseri üzerinden insanlara bulaşabiliyor ve tüketim ölçüsüne bağlı olarak sıradan besin zehirlenmelerinden tutun da ölümlere kadar gidebiliyor.Ancak doğal ki birkaç tane Ergot mantarı tükettiğiniz için delirmeniz pek de mümkün değil.
Düzenli ve uzun periyodik tüketim halindeyse siz de Pont-Saint-Esprit köylüleri üzere akıl sıhhatinizi kaybedebilirsiniz. her neyse ki günümüzde tahıl üreticileri bu mantarlardan korunması için nizamlı olarak ilaçlama yapıyor ve tahıl mamüllerinden un ve gibisi besinler üreten firmalar ergot başta olmak üzere tüm tahıl mantarlarına karşı önlemler almış durumda.